2. Ceza Dairesi 2021/15505 E. , 2021/20091 K.
"İçtihat Metni"
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Nitelikli hırsızlık suçundan sanık ..."nın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 142/1-b, 143, 35 ve 62/1. maddeleri gereğince 10 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli ve 2007/896 esas, 2019/434 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, karar tarihi itibariyle zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün infazının durdurulmasına yönelik Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin reddi ile hükmün infazının devamına ilişkin Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2020 tarihli ve 2007/896 esas, 2019/434 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile hükmün infazının durdurulmasına dair mercii Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 07/02/2020 tarihli ve 2020/157 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 25/05/2021 gün ve 8600-2021-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2021 gün ve 2021/69779 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11/12/2012 tarih ve 2012/1247 esas ve 2012/1842 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 143. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin hırsızlık suçunun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hali olması nedeniyle, aynı Kanun"un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b ve 143/1. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun"un 66/1-d maddesi uyarınca hesaplanan 15 yıllık olağan zamanaşımı süresinin, suç tarihi 17/12/2005 olan suç yönünden karar tarihi itibariyle dolmadığı gözetilmeden, infazın durdurulmasına yönelik itirazın reddi yerine kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanık ... hakkında Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 19/09/2019 tarihli ve 2007/896 E., 2019/434 K. sayılı ilamı hırsızlık suçundan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 35 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair mahkumiyet hükmünün istinaf edilmeden kesinleşmesinden sonra, karar tarihi itibariyle zamanaşımı nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiğinden bahisle hükmün infazının durdurulmasına yönelik Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının talebinin reddi ile hükmün infazının devamına ilişkin Bakırköy 24. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2020 tarihli ve 2007/896 esas, 2019/434 sayılı ek kararına karşı yapılan itiraz üzerine itiraz mercii olan Bakırköy 10. Ağır Ceza Mahkemesince zamanaşımı süresinin TCK’nın 66/1-e, 67/4. maddeleri gereği en fazla 12 yıl olduğu ve buna göre karar tarihinden önce zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle itirazın kabulüne ve infazın durdurulmasına karar verilmişse de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.12.2012 tarihli ve 2012/1247 Esas - 2012/1842 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; 5237 sayılı TCK’nın 143/1. maddesinde düzenlenen “suçun gece vakti işlenmesi”nin suçun daha ağır ceza verilmesini gerektiren nitelikli hali olması nedeniyle bu husus aynı Kanun’un 66/3. maddesi uyarınca dava zamanaşımı sürelerinin hesabında dikkate alındığında, sanığa isnat olunan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 35. maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçunun gerektirdiği cezanın türü ve miktarına göre, aynı Kanun’un 66/1-d, 66/4 ve 67/4. maddeleri uyarınca zamanaşımı sürelerinin 15 yıl ve 22 yıl 6 ay olarak belirlenmesi gerektiği anlaşılmakla;
Somut olayda, sanık ...’nın, kanun yararına bozma istemi dışında kalan sanık..., ve kimliği tespit edilemeyen başka bir fail ile birlikte 17/12/2005 gecesi müştekiye ait iş yerinden hırsızlık yapmaya kalkışmaları şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 35 maddelerinde düzenlenen hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre aynı Kanun’un 66/1-d, 66/4 ve 67/4. maddelerinde öngörülen 15 yıl olağan ve 22 yıl 6 ay olağanüstü zamanaşımı sürelerinin dolmadığı gözetilmeden itirazın reddi yerine yazılı şekilde itirazın kabulüne ve infazın durdurulmasına karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozma istemi yerinde görüldüğünden, (BAKIRKÖY) 10. Ağır Ceza Mahkemesinden kesin olarak verilen 07.02.2020 tarihli ve 2020/157 D. İş sayılı kararın 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca BOZULMASINA, sonraki işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 29/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.