MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR
Kadastro sırasında ... Köyü 103 ada 1 ve 101 ada 9 parsel sayılı sırasıyla, 296 hektar 9916,08 m2 ve 402 hektar 7324,83 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir.
Davacı gerçek kişiler, tapu kayıtlarına dayanarak 103 ada 1 ve 101 ada 9 sayılı parsellerin bir bölümünün kendilerine ait olduğu iddiasıyla dava açmışlardır.
Mahkemece, davacıların davasının reddi ile dava konusu 103 ada 1 ve 101 ada 9 sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Çekişmeli 103 ada 1 ve 101 ada 9 sayılı parsellerin orman niteliğiyle tesbitleri yapılmış; dosya içinde bulunan bilgi ve belgelere göre, çekişmeli taşınmazların farklı bölümleri hakkında değişik kişiler tarafından açılan davaların mahkemenin 2008/3 Esas sayılı dosyasında birleştirilmiş, davaların reddine ilişkin verilen karar, Dairenin 2012/11975-1789 sayılı kararı ile zilyetliğe dayalı davalar yönünden onanmasına, tapu kaydına dayalı davalar yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece aynı taşınmazlar hakkında açılmış bir kısım davalar birleştirildiği halde, bu dava birleştirilmeden ayrı ayrı esaslar üzerinden yürütülmüştür. Aynı taşınmaz hakkında açılan davaların daha kısa zamanda, daha az emek harcanarak ve daha az masrafla sonuçlandırılması, tarafların bildirecekleri tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi, aynı taşınmazın değişik bölümleri hakkında birbirleri ile çelişkili hükümlere neden olunmaması ve çekişmeli taşınmazın tamamı hakkında hüküm kurulması için aynı taşınmaz hakkında tesbitin iptali istemiyle açılan davaların birleştirilerek görülmesi gerekirken, açılan davaların ayrı ayrı görülerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 24.06.2013 gününde oy birliği ile karar verildi.