18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/171 Karar No: 2015/3240 Karar Tarihi: 24.06.2015
Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/171 Esas 2015/3240 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hakaret ve tehdit suçuna ilişkin hüküm temyiz edilmiştir. Hakaret suçunda ceza vermekten vazgeçilmesi yasaya aykırı bulunmuştur. Tehdit suçunda ise, mahkeme tarafından tartışma sırasında fevren söylenen sözlerde tehdit suçunun kasıt unsuru olmadığına karar verilmiştir. Ancak bu karar aykırı bulunmuş ve hüküm bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, hakaret suçunda TCK'nın 129/1 maddesi yanlış uygulanmış ve yerine TCK'nın 129/3. ve CMK'nın 223/4. maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir. Tehdit suçunda ise TCK'nın 107/1 maddesi uyarınca kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgu olması gerektiği vurgulanmıştır.
18. Ceza Dairesi 2015/171 E. , 2015/3240 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, tehdit HÜKÜMLER : Ceza vermekten vazgeçme, beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1- Hakaret suçuna ilişkin temyizde, Hakaretin karşılıklı olarak işlendiğinin kabul edilmesi halinde, TCK"nın 129. maddesinin 3. fıkrasının uygulanması gerektiği düşünülmeden 1. fıkrasının uygulanması ve CMK"nın 223/4. maddesi gereğince “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “ceza vermekten vazgeçilmesine” karar verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası tebliğnameye uygun olarak, hüküm fıkrasının B 1 bendinden “TCK"nın 129/1 maddesi gereğince ceza verilmesinden vazgeçilmesine” ibarelerinin çıkarılıp “TCK"nın 129/3. ve CMK"nın 223/4. maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına” ibarelerinin eklenmesi suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2- Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak; Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez. Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun yasal tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur. Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak yasal indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Somut olayda; tanık..."nın beyanı da alınıp iddia, savunma ve tanık beyanları irdelenerek, hangi anlatımlara neden üstünlük tanındığı açıklandıktan sonra, sanığın iddiaya konu tehdit sözlerini sarf ettiğinin belirlenmesi durumunda, atılı suça konu sözlerin objektif olarak tehdit suçunun oluşmasına elverişli ve yeterli olması nedeniyle sanığın cezalandırılması gerekeceği gözetilmeden, tartışma sırasında fevren söylenen sözlerde tehdit suçunun kasıt unsuru olmadığı biçimindeki kanuni ve yeterli olmayan gerekçe ile beraat kararı verilmesi, Kanuna aykırı ve katılan ... vekilinin temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/06/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.