Esas No: 2021/1801
Karar No: 2022/1324
Karar Tarihi: 15.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1801 Esas 2022/1324 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1801 E. , 2022/1324 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.02.2019 tarih ve 2017/140 - 2019/28 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma
Hüküm: 1-Sanığın TCK'nın 302/1, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
2-Sanığın, TCK'nın 109/2, 109/3-b, 3713 sayılı kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanık müdafinin duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemesinde, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçuna dayanak oluşturan vahim eylem niteliğinde kabul edilen kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna ilişkin müşteki ...'ün dosya kapsamında mahkemece alınan beyanlarında, sanığın kendisini tehditle zor kullanarak örgüt mensuplarına teslim ettiğini beyan ettiği, örgütten kaçıp teslim olduktan sonra sulh ceza hakimliğinde alınan sorgusunda "örgüte katılmamda arkadaşım olan ... etkili oldu. Bir gün Facebook üzerinden konuşurken beni yanına çağırdı ve beni kandırarak örgüte katılım yapmamı sağladı", yine sanık olarak yargılandığı 2018/254 esas sayılı dosyasında 18.05.2018 tarihli duruşmada alınan savunmasında "Facebooktan tanışıp arkadaşım olan biri beni örgüte katılmam konusunda kandırdı" şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmekle, müştekinin çelişkili beyanları dışında sanığın üzerine atılı kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediği ancak dosya kapsamında yer alan tanık anlatımları, başka dosya sanıklarının ifade teşhis ve beyanları, uzmanlık raporu ile tüm dosya kapsamına göre, terör örgütü PKK'nın YDGH biriminde faaliyet gösteren, Nur mahallesinde güvenlik güçlerinin müdahalesini engellemek için hendek, barikat ve sokaklarda silahlı nöbet tutma, silah kullanma faaliyetlerinde bulunan sanığın eylemlerinin bu haliyle vahim eylem niteliğinde olup ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, kasten öldürme ve yaralama suçlarına iştirak ettiği kanıtlanamasa da TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağı gözetilerek daha önce bu eyleme ilişkin 15.03.2016 tarihinde tanzim edilen iddianame kapsamında Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/159 esas 2017/164 karar sayılı ilamında eylemlerinin silahlı terör örgütüne üye olma suçunu oluşturacağı kabul edilerek örgüt üyeliğinden 10 yıl 6 ay hapis cezası verildiği, sanık müdafileri tarafından kararın istinaf edildiği, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesinin 2017/735 esas 2017/771 karar sayılı ilamıyla İlk Derece Mahkemesi kararının bozulduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından bozma sonrası yapılan yargılama sonunda sanık hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçlarından mahkumiyet kararı verildiği, amaç suça dayanak oluşturan kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçunun işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilemediğinden sanığın bu suçtan beraatine karar verilerek hendek olaylarının vahim eylem niteliğinde kabul edilmesi gerektiği ancak bu eylemlere ilişkin yapılan yargılama sırasında sanık aleyhine istinaf talebi olmadığından devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan verilecek ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkının saklı tutularak karar verilmesi gerekirken hatalı nitelendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, TCK'nın 302. maddesi yönünden CMK'nın 283/1 ve 307/4. maddeleri uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, mevcut delil durumu, verilen ceza miktarı, tutuklulukta geçirilen süre, bozma nedenleri ve tüm dosya kapsamı dikkate alınarak sanığın tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Cizre 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE 15.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.