Esas No: 2021/5695
Karar No: 2022/1386
Karar Tarihi: 16.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/5695 Esas 2022/1386 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/5695 E. , 2022/1386 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 01.10.2020 tarih ve 2020/120 - 2020/354 sayılı kararı
Suç : Devletin birligini ve ülke bütünlüğü bozma
Hüküm : TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, 63. maddeleri uyarınca mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle,
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Ayrıntıları Dairenin 31.12.2018 tarih 2018/3775 Esas, 2018/5600 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; Türk Silahlı Kuvvetlerinin, meşru müdafaa hakkı kapsamında Suriye'nin kuzeyinde terör örgütlerine yönelik icra ettiği operasyonda onunla birlikte hareket eden Suriye Milli Ordusu (ÖSO) ile örgütsel faaliyet kapsamında çatışmaya giren PKK/PYD silahlı terör örgütü mensuplarının eylemlerinin, TCK'nın 302. maddesinde düzenlenen Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunu oluşturacağında kuşku bulunmamakla birlikte;
Mahkemenin sübuta ilişkin kabulüne ve eylemin vasıflandırılmasına esas teşkil eden olay tutanağı muhtevasına, dosya kapsamına ve aşamalarda değişmeyen, aksi de kanıtlanamayan ikrar içeren savunmaya göre, silahlı terör örgütü PKK/KCK'nın Suriye'deki uzantısı olan PYD/YPG'nin bünyesinde yer alarak örgüt tarafından verilen talimatlar doğrultusunda faaliyetlerde bulunan, kod adı kullanan, PKK/PYD silahlı terör örgütünün kontrolünde bulunan bölgede nöbet tutan, Suriye Milli Ordusu (ÖSO) ile PKK/PYD silahlı terör örgütü arasında çatışmaların yaşandığı bölgede yakalanan ancak doğrudan Türk Silahlı Kuvvetleri ya da Türk Silahlı Kuvvetlerince gerçekleştirilen operasyon esnasında Suriye Milli Ordusu (ÖSO) ile çatışmalara katıldığı kesin olarak saptanamayan sanığın, sübut bulan ve TCKnın 314. maddesinde düzenlenen silahlı terör örgütünü üye olmak suçundan cezalandırılması, safahatta tercüman marifetiyle alınan beyanlarında, suçunu ikrar ederek etkin pişmanlıktan yararlanmak istediğini söyleyip bir kısım örgüt mensupları ile örgütsel faaliyetler hakkında bilgi verdiğinin anlaşılması karşısında, etkin pişmanlık kurumunun mahiyet ve şartları açıkça anlatılması ve ayrıntılı savunmasının yeniden alınması, gerektiğinde teşhis işleminin yaptırılması ve verilen bilgilerin doğruluğunun ve faydalılığının yetkili mercilerden teyit edilmesi suretiyle hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221/4-2. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı tartışılmasından sonra hukuki durumunun taktir ve tayini gerekirken, suçun vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı hükmün CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın tutuklulukta geçirdiği süre, bozma nedeni, atılı suç için kanun maddelerinde öngörülen ceza miktarı ve mevcut delil durumu gözetilerek tahliye talebinin reddi ile tutukluluk halinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 16.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.