20. Hukuk Dairesi 2019/1464 E. , 2019/3569 K.
"İçtihat Metni"........
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, ortak gider alacağının tahsiline yönelik takibe itirazın iptalini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün temyizi üzerine, Dairemizin 06/12/2017 gün ve 2017/3459 E. - 2017/10248 K. sayılı kararı ile “borcunun dayandığı kat malikleri kararı ve işletme projesi de varsa sorumluluklara yönelik takibin dayanağı alacak miktarının ne olduğunun tespiti için, hesap bilirkişisince denetlemeye elverişli rapor düzenlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik ve yetersiz hukukçu bilirkişi raporuyla yetinilerek karar verilmesi” doğru görülmediğinden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılamada, “...Davanın kısmen kabulü ile;...... dosyasına bulunan itirazın 4.926,66.-TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, haksız itiraz nedeniyle davacı lehine asıl alacak miktarı (4.000,00.-TL) üzerinden % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine...” karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma kararı sonrası alınan bilirkişi raporunda, takip ve borç konusu aylara ilişkin dönemden sonraki bir tarihte aidat, yakıt ve avans miktarları toplamı olarak aylık 400,00 TL toplanması yönündeki 25.06.2014 tarihli kat malikleri kararına dayanılarak davacı tarafından sunulan aylık ödeme makbuzları esas alınmak suretiyle hesaplama yapıldığı, başkaca bir inceleme ve araştırma yapılmadığı, dosya içerisinde ise aylık aidat miktarlarının belirlendiği ve istenen avansa ilişkin kat malikleri kurulu kararı ile site A blok yakıt gider makbuzlarının bulunmadığı, davalının ödeyeceği yakıt giderlerinin ne şekilde hesaplandığına ilişkin bir bilgi ve belgenin dosya içerisinde bulunmadığı, yönetim planında arsa payına göre hesaplama yapılmasının düzenlendiği, 29.08.2013 tarihli toplantıda yakıt giderlerinin eski arsa payı hesabından vazgeçilip birim başı yakıt hesap sisteminin kabul edilmiş olduğu, oysa bunun ancak yönetim planının değişikliği ile tüm kat maliklerinin 4/5 çoğunluğu ile alacakları kararla yapılabileceği, bu nitelikte çoğunluk ile alınmış bir kararın dosyada tespit edilemediği, davalının özellikle yakıt gideri hesabı ve miktarı ile avans istemine itirazının olduğu, herhangi bir ödeme savunmasının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de gereği yerine getirilmemiştir.
634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 20. maddesi gereğince kat malikleri, ortak gider paylarını her halde ödemekle yükümlüdürler. Kat malikleri, gerçekleşmiş ortak gider paylarının kendilerine bildirilmediği gerekçesiyle de ödemeden kaçınamazlar.
Somut olayda; aidatların belirlendiği kat malikleri kararları, işletme projeleri, gelir gider defterleri ve banka kayıtları dosya içerisine getirtilerek hesaplama yapılmalıdır. Kurul kararları ve işletme projelerinden tespit edilememesi halinde ise diğer kat maliklerinin aynı aylarda ödedikleri aidat makbuzları/banka kayıtları ve gelir-gider/işletme defterlerinden hesaplama
.........
yapılmalıdır. Takip konusu aylara ilişkin site A blok yakıt gider makbuzları getirtilerek, yönetim planında öngörülen şekilde davalının takip konusu aylara ilişkin yakıt payı hesaplanmalıdır. Davacı tarafından istenen avans paylarının belirlendiği kat malikleri kurulu kararı getirtilerek avans miktarları belirlenmelidir. Kat malikleri kurulu kararının olmadığının anlaşılması halinde ise, takip aylarına yönelik blok kat maliklerinden varsa toplanan avans gider makbuzları getirtilip, gelir-gider/işletme defteri, banka kayıtları ile birlikte değerlendirilerek davalının avans payı ve borcu hesaplanmalıdır. Ortak gider borçlarına gecikme cezası işletilebilmesi için, ortak gider borçlarının bildirildiği veya davalının borcu öğrendiği tarihin tereddüde yer vermeyecek şekilde belirlenmesi gerekir. Davalıya bildirilmeyen veya bir şekilde öğrendiği ispat edilmeyen ortak gider borçlarına gecikme cezası işletilmesi ise mümkün değildir. Bu durumda gecikme cezasına ancak, taleple bağlı olmak üzere ödeme emrinin tebliğ tarihinden sonrası için hükmedilebilir.
Mahkemece, açıklanan tüm bu hususlar gözönünde bulundurularak ilgili bilgi ve belgeler dosya içerisine getirtilerek, denetime elverişli bilirkişi raporu ile davalının takip konusu aylara ilişkin borcu belirlenmek suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; takip aylarından sonrasına ait toplantıda alınan karar ile belirlenen ve sırf davacı tarafından tanzim edilen ve herhangi bir belgeye dayanmayan ödeme makbuzları esas alınmak suretiyle düzenlenen rapora itibar edilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.