
Esas No: 2021/11318
Karar No: 2022/3533
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11318 Esas 2022/3533 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme kararı, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm giyen sanık hakkında verilmiş bir karardır. Sanığın 1500 karton kaçak sigara ele geçirilmesi nedeniyle Mahkemece verilen mahkumiyet hükmü, zincirleme biçimde kaçakçılık suçunun oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi bakımından bir kez Dairece bozuldu. Ancak Dairenin bozma ilamına uyulmadığı anlaşılmış ve yeniden birleştirme kararı verilmiştir. Sonrasında Kanunda yapılan değişiklikler dikkate alınarak sanığın cezasının yeniden belirlenmesi gerektiğine karar verilmiştir. Bu çerçevede, ceza maddelerinde yapılan değişiklikler ve kanun maddelerinin uygulama şartlarının değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesi hakkında Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan bir iptale de değinilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu
- 4733 sayılı Milletlerarası Ticaretin Kontrolü Hakkında Kanun
- 6545 sayılı Yasanın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
- 7242 sayılı Yasanın Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1)Olay tutanağına göre sanıkta 1500 karton kaçak sigara ele geçmesi şeklinde gerçekleşen olayda sanık hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün, Dairemiz 2016/15746 Esas 2017/7517 Karar sayılı 28/06/2018 tarihli ilamı ile sanığın 10/02/2013 ve 15/02/2013 tarihli benzer eylemleri nedeniyle TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunun oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi bakımından bozulmasına karar verildiği, bozma sonrası Dairemizin 28.06.2018 tarih ve 2017/4005-2018/7519 sayılı red kararı ile hükmü kesinleşen 20/12/2018 tarihli celsede ... Asliye Ceza Mahkemesi 2013/113 Esas 2014/438 Karar sayılı 10/02/2013 suç tarihli dosya yönünden mahsubun değerlendirilmesi gerekirken birleştirme kararı verildiği, suç tarihi 06/02/2013 olan bu dosyanın ise suç tarihinin 15/02/2013 olduğu belirtilerek, Dairemiz 2015/8652 Esas 2018/7511 Karar sayılı 28/06/2018 tarihli ilamı ile bozulmasına karar verilen ... Asliye Ceza Mahkemesinde derdest olan 2018/411 Esas sayılı 15/02/2013 suç tarihli dosya yönünden TCK'nun 43. maddesi bakımından birleştirme hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, bozma ilamına uyulmasına karar verildiği halde bozma ilamının gereği yerine getirilmeyerek yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre;
1)Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesinin yürürlükten kaldırılarak atılı suça ilişkin düzenlemenin 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamı içine alındığı ve halen yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değişik 3/18. maddesi ile de aynı düzenlemenin korunduğu cihetle,
Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,
Suç tarihinde yürürlükte olan 4733 sayılı Yasanın 8/4. maddesi ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10. maddeleri gereğince uygulama yapılması ve aynı Yasanın 3/22. ve 5/2. maddelerinin de uygulama şartlarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen Geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK'nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
3)Sanık hakkında hükmolunan 3 yıl hapis 500 gün adli para cezasında TCK'nun 43. maddesi gereği 1/4 oranında artırım yapılırken 3 yıl 9 ay hapis 625 gün adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken hesap hatası sonucu 4 yıl 6 ay hapis 625 gün adli para cezasına hükmedilmesi ve bu cezadan TCK'nun 62/1 maddesi gereği 1/6 indirim yapılarak 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası 520 gün adli para cezası yerine 3 yıl 9 ay hapis 520 gün adli para cezasına hükmedilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 24/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.