
Esas No: 2021/24507
Karar No: 2022/3606
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/24507 Esas 2022/3606 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin 5607 sayılı yasaya muhalefet suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmü ele almıştır. Hükmün temyiz edilmesi üzerine yapılan değerlendirmede, suça konu eşyanın gümrüklenmiş değerine ilişkin belirsizlik nedeniyle ihtarat yapılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı yasanın etkin pişmanlık hükümleri ve sanığa ihtarat yapılmaması konuları da ele alınmıştır. Daire, aynı sanığın benzer suçlar işlediği iki ayrı dosyayı birleştirip, zincirleme kaçakçılık suçu oluşup oluşmadığının değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kanun maddeleri olarak da, 5607 sayılı yasanın 5/2. fıkrası ve son cümlesi ile 7242 sayılı yasanın 62. maddesi ve TCK'nun 43. maddesi öne çıkmaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
1-Dosyada mevcut KEMT varakasında suça konu eşyanın gümrüklenmiş değeri 30.580,88 TL olarak hesaplanmışken, 20.01.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise 23.750,00 TL olarak belirlenmiş olması nedeniyle, KEMT varakası ile bilirkişi raporundaki gümrüklenmiş değer konusundaki çelişki giderilerek sonucuna göre ihtarat yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Suç tarihinde yürürlükte olan 5607 sayılı Yasanın 5/2. fıkrasının "Yedinci fıkrası hariç, 3 üncü maddede tanımlanan suçlardan birini işlemiş olan kişi, etkin pişmanlık göstererek, soruşturma evresi sona erinceye kadar suç konusu eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı kadar parayı Devlet Hâzinesine ödediği takdirde, hakkında, bu kanunda tanımlanan kaçakçılık suçlarından dolayı verilecek ceza yarı oranında indirilir. Bu fıkra hükmü, mükerrirler hakkında veya suçun bir örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde uygulanmaz" hükmünü içerdiği, 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında da etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği, 5607 sayılı Yasanın 5/2-son cümlesinin "Soruşturma evresinde ihtar yapılmaması hâlinde kovuşturma evresinde hâkim tarafından sanığa ihtar yapılır" hükmünü içerdiği, sanığa soruşturma aşamasında Cumhuriyet Savcısı tarafından etkin pişmanlık konusunda ihtarat yapılmadığı, bu cihetle kovuşturma aşamasında 12.10.2020 tarihli celsede yapılan ödeme ihtaratında indirim oranının 1/2 olarak bildirilmesi gerekirken 1/3 oranında indirim yapılacağı bildirilmek suretiyle sanığın yanıltılması,
3- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 05.01.2014, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.02.2014 olduğu,
UYAP kayıtlarında yapılan incelemeye göre;
Yargılaması devam ettiği anlaşılan ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2020/1366 E. sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 27.08.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 04.06.2014 olduğu gözetilerek,
Sanığın bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi, gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 24.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.