3. Hukuk Dairesi 2015/15559 E. , 2016/4537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/04/2015
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden reddine, diğer davalı yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkili .. arasında elektrik abonelik sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme uyarınca güvence bedelinin ödendiğini, bilahare .. imtiyaz sözleşmesinin 12/06/2003 tarihinde iptal edildiğini ve bu şirketin yapmış olduğu dağıtım faaliyetinin .. tarafından yürütüleceğinin ve güncellenmiş güvence bedellerinin banka hesaplarına yatırılması gerektiğini aksi halde elektriğin kesileceğinin taraflarına bildirildiğini, talep edilen 59.369,00 TL güvence bedeli mukabili iki adet teminat mektubunun ... teslim edildiğini, ancak daha evvel 19.600 TL güvence bedelinin ... verilip sözleşme imzalandığı halde bu bedelin taraflarına iade edilmediğini ileri sürerek, 59.369,00 TL tutarındaki iki adet teminat mektubunun ... alınarak taraflarına verilmesine veya daha evvel yatırılan 19.600 TL güvence bedelinin ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın ... karşı açılması gerektiğini, bu şirketin borçlarından dolayı şirketlerinin sorumlu tutulamayacağı savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; aynı konuda davacı tarafından Mahkeme"nin 2006/141 Esas sayılı dosyasında davanın açıldığı ve davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini bu dosyanın kesinleşmeden iş bu davanın açıldığı davanın derdestlik sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği, güvence bedeli olarak ödenen ancak meblağı ispatlanamayan bedelden şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, güvence bedellerinden ... sorumlu olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda derdestlik dava şartı nedeniyle davanın HMK."nın 114/1-ı ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine, ... Sayılı kararı ile;
"...Mahkemece iş bu davanın açıldığı tarihte mezkûr kararın tebliğe verilip kesinleştirilmemesi sebebiyle derdest sayılacağı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş ise de; davanın açılmamış sayılması kararı temyizi kabil niteliktedir. Ancak, derdestlik yönünden kararın temyiz edilmeyerek veya temyiz aşamasından geçerek kesinleşmesini aramaya gerek yoktur. Burada davaların takipsiz bırakılmasını önlemek amacı güdülmüştür. Bu itibarla, davanın taraflarca takip edilmemesi sebebiyle dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden itibaren 3 ay içinde dava yenilenmediği takdirde davanın açılmamış sayılmasına ilişkin oluşan tüm yasal hüküm ve sonuçlar başkaca bir işleme bağlı olmadan doğrudan doğruya yürürlük kazanır. Derdestlik, dosyanın işlemden kaldırılması tarihinden 3 aylık süre ile sınırlı olmalıdır. Bu süre hak düşürücü niteliktedir. Ancak bu hükümler davanın açılmamış sayılmasını gerektiren şartların salt doğumu ile kendiliğinden ortadan kalkar ve derdest olmaktan çıkar zamanaşımını kesme etkisi dahi sona erer.
O halde mahkemece; davanın esasının incelenerek sonucu dairesinde hüküm tesisi cihedine gidilmesi gerekirken yazılı ve yanılgılı gerekçeler ile dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı görüldüğü" gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak, davacının davalı .. aleyhine açtığı davanın kabulü ile, 19.600,00 TL"nin 29/07/2003 tarihinden itibaren işleyecek ticari reoskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davacının davalı ... aleyhine açtığı davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut olayda, taraflar arasında abone sözleşmesi düzenlendiği hususunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ayrıca bu sözleşmenin fesih ve başka bir nedenle sona erdiği de iddia ve ispat edilmiş değildir.
Davalı ..., Bakanlar Kurulu"nun 23.06.1988 tarih ve 89/14305 sayılı kararnamesinin (a) ve (b) bölümlerinde yer alan sırası ile ... "Görevli Şirket" olma hakkı elde etmiş ve aynı hükümlerin 12.06.2003 gün ve 2003/5712 sayılı karar ile yürürlükten kaldırılması sonucu dağıtım görevleri sona ermiş ise de bu bölgede elektrik dağıtım hizmeti başka şirketler tarafından yerine getirilmiştir.
Bu durum taraflar arasındaki abone sözleşmesini sona erdiren bir neden değildir.
O halde mahkemece, Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin 26/4. fıkrası hükümleri gereğince davalı ile düzenlenen abonelik sözleşmesinin sona erip ermediği araştırılarak, gerekirse konusunda uzman bilirkişiden ayrıca denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı nitelendirme ile karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.