
Esas No: 2014/5196
Karar No: 2014/6423
Karar Tarihi: 20.5.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/5196 Esas 2014/6423 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/11/2013
NUMARASI : 2012/15-2013/710
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu B..Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 118 ada 12 ve 119 ada 11 parsel sayılı sırasıyla 3.152,41 ve 3.372,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davacılar murisi M.. Y.. ile davalı R.. Ç.. adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. Y.. ve arkadaşları, bağışlamaya, miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı H.. Y.. ve arkadaşları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmazların tarafların müşterek murisi A.. Y.."ten kaldığı ve terekesinin mirasçıları arasında yöntemine uygun olarak taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacılar, taşınmazların kök muris A.. Y.. tarafından murisleri M.. Y.."e bağışlanarak zilyetliğin devredildiğini iddia ederek miras payları oranında adlarına tescil talebinde bulunmuşlardır. Davalı ise; taşınmazların kök muris A.. Y.."in sağlığında davacılar murisi Mustafa ile kendisine bağışlandığını ileri sürmüştür. Keşifte dinlenen bir kısım yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ile davacı tanığı beyanlarında, tarafların kök murisi A.. Y.."in sağlığında taşınmazları erkek çocukları arasında paylaştırdığı, diğer yerel bilirkişi, tespit bilirkişisi ile davacı tanığı beyanlarında, kök muris A.. R.."nın sağlığında taşınmazlarını paylaştırdığını bilmemekle birlikte taşınmazların davacılar murisi M.. tarafından kullanıldığını, davalı tanıkları ise taşınmazların sağlığında kök muris A.. R.. tarafından davacılar murisi M.. ile davalı R.."ya birlikte bağışlandığını belirtmişlerdir. Şu halde, murisin taşınmazları kime bağışladığı hususu açıklığa kavuşturulup, beyanlar arası çelişki giderilmeden karar verildiği anlaşılmaktadır. Temyize konu taşınmazların, kök muris A.. Y.."e ait olduğu yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle sabittir. Uyuşmazlık, murisin sağlığında taşınmazları sadece davacılar murisi Mustafa"ya mı yoksa davalı Refika ile birlikte Mustafa"ya mı bağışlandığı konusundadır. O halde doğru sonuca varılabilmesi için, mahallinde taşınmazların bulunduğu yeri iyi bilen, yaşlı, tarafsız yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları hazır olduğu halde yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, tarafların kök murisi A.. R.."nın taşınmazları hangi tarihte kime bağışladığı, zilyetliğini sağlığında devredip etmediği, davacılar murisi Mustafa"nın taşınmazları hangi tarihten itibaren kullandığı, maddi olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı; yerel bilirkişi, tespit bilirkişileri ve tanık beyanları arasındaki varsa çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 20.5.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.