
Esas No: 2021/12869
Karar No: 2022/3542
Karar Tarihi: 24.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/12869 Esas 2022/3542 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan 1.000 TL adli para cezası ile cezalandırıldı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına verilen kanun yararına bozma istemine göre, sanık hakkında usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılmadan adli para cezası verilmesi hatalı bulunmuştur. Ayrıca, sanığın çalıştığı işyerindeki yetkilinin tespit edilmeden karar verilmesi de hatalı bulunmuştur. Bu nedenle, Asliye Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar bozularak, sanığın hukuki durumunun yeniden tayini istenmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 63/10-2 maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 52. maddesi
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 75. maddesi
- 6763 sayılı Kanun’un 12. maddesi.
"İçtihat Metni"
5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu’na aykırılık suçundan sanık ...'nun anılan Kanun'un 63/10-2 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52. maddeleri gereğince 1.000,00 Türk Lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 20/11/2018 tarihli ve 2016/908 esas, 2018/574 sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 14/09/2020 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 01/10/2020 tarihli ve KYB.2020/81042 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
1-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun önödemeyi düzenleyen 75. maddesinin, 02/12/2016 tarihli ve 29906 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun'un 12. maddesi ile değiştirilerek uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adlî para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı altı ayı aşmayan suçların önödeme kapsamına alınması karşısında, 5809 sayılı Kanun'un 63/10. maddesinde tanımlanan suçun bu kapsamda kaldığı ve karar tarihi itibariyle 6763 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 75. maddesinin yürürlükte olduğu gözetilmeden, mahkemece sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre hukukî durumunun takdir ve değerlendirilmesi gerektiği,
2-Kabule göre de, müşteki ... adına, ... numaralı abonelik sözleşmesinin müştekinin bilgisi ve rızası dışında şüphelinin yetkili olduğu "... İletişim" isimli işyerinde tanzim edildiğinden bahisle açılan kamu davası sonucunda sanığın mahkûmiyetine karar verilmiş ise de; sanık ...’nun savunmasında 2013 yılı 6. ayından itibaren adı geçen işyerinde mağaza müdürü olarak çalışmaya başladığını belirttiği, dosya içerisinde mevcut Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre de sanığın suç tarihi olan 22/09/2012 tarihinden sonra 29/08/2013 tarihinde adı geçen işyerinde çalışmaya başladığının anlaşılması karşısında, anılan işyerinin suç tarihinde yetkilisinin kim olduğunun ilgili ticaret odası ve diğer kurumlardan araştırıldıktan sonra sanığın hukukî durumunun tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 20.11.2018 tarihli, 2016/908 esas ve 2018/574 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde mahkemesince yapılmasına, 24.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.