Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/20134
Karar No: 2019/3673
Karar Tarihi: 19.02.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/20134 Esas 2019/3673 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2017/20134 E.  ,  2019/3673 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, davacının davalıya ait işyerinde fizik tedavi teknikeri olarak çalıştığını, son net ücretinin 1.086,00 TL olduğunu, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, işyerinde her gün 08.00-18.00 arasında çalıştığını, bazı günlerde ise saat 19.00’a kadar on beş dakikalık yemek molası ile çalıştığını, resmi bayram ve tatillerde çalışmasına rağmen bu çalışmalara ilişkin ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin işveren tarafından feshedilmediğini, aksine davacının işverenin ihtarına rağmen işe dönmediğini, davacının dini bayramlarda çalışmasının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz Başvurusu:
    Karar, yasal süresi içinde davacı vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretlerine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Öte yandan, yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde yapılan çalışmalar açısından da geçerlidir.
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece davacının fazla çalışma yaptığını ispat edemediği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında bulunan bilirkişi raporunda, dinlenen tek davacı tanığının 2006-2010 yılları arasında çalıştığı, 2010 sonrasına yönelik bilgisinin olmadığı, davalı işverenin daha önce tıp merkezi iken 2011 yılı kasım ayından itibaren hastane olduğu, hastane işyerinin haftada 5 gün 17.00’den sonra çalışmadığı ve cumartesi günleri 14.00’den sonra acil servis dışında hasta kabulü olmadığının herkes tarafından bilindiği, ayrıca işveren tarafından sunulun 2012 ve sonrasına ait PKSD kayıtları incelendiğinde davacının haftada 5 gün 08.00-17.00 arasında ve cumartesi 08.00-14.00 saatleri arasında çalıştığının tespit edildiği, davacının bu sisteme göre günde 1 saat ara dinlenmesinin mahsubu ile haftada 45 saat çalıştığı ve fazla çalışmasının bulunmadığı; mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimaline göre de davacının haftada 6 gün 08.00-17.30 saatleri arasında çalışarak haftada 6 saat fazla çalışma yaptığı sonucuna varılmıştır. Mahkemece gerekçesi açıklanmadan davacının fazla çalışma alacağını ispatlayamadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiş ise de, somut olayda yazılı kayıt bulunan dönemler yönünden genelleme yapılarak sonuca gidilmesi yerinde değildir. Bu itibarla dosya kapsamında bulunan PKSD kayıtları detaylı olarak incelenerek davacının günlük ve haftalık çalışma süresi denetime elverişli şekilde belirlenmeli, buna göre davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı noktasında bir sonuca varılmalıdır. Fazla çalışma ücretinin yazılı kayıtlara göre belirlenmesi halinde hesaplanan fazla çalışma ücretinden indirim yapılmaması gerektiği dikkate alınmalıdır.
    Yazılı kayıt ile ispat edilemeyen dönem yönünden ise, tanık anlatımlarına göre sonuca gidilmesi mümkündür. Ancak, yargılama sırasında dinlenen davacı tanığının davacının çalışma düzenine ilişkin bilgisinin 2010 yılına kadarki dönem ile sınırlı olduğu göz önünde bulundurulmalı, buna göre bu dönem için fazla çalışma iddiasının ispat edilip edilemediği noktasında bir karar verilmelidir.
    Açıklanan ilke ve esaslar ulusal bayram ve genel tatil ücreti yönünden de geçerli olup, yazılı kayıtlara göre davacının çalıştığı tespit edilen ulusal bayram ve genel tatil ücretlerinden indirim yapılmaması gerektiği, tanık anlatımlarına, tanıkların davacı ile birlikte çalıştığı süre ile sınırlı olarak değer verilmesi gerektiği dikkate alınmalıdır.
    Mahkemece fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti talebi yönünden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
    3- Taraflar arasındaki bir diğer uyuşmazlık, davacının ödenmeyen ücret alacağı bulunup bulunmadığı noktasındadır.
    Mahkemece davacının ücretinin işverence ödenmediği sonucuna varılarak ücret alacağı hüküm altına alınmıştır. Ne var ki, davalı vekili bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinin ekinde banka ödeme listesi sunarak davacının ücretinin ödendiğini, davacının ... nezdindeki hesap hareketlerinin celbi gerektiğini ileri sürmüş olup, mahkemece bu konuda olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmaması hatalıdır. Ücret alacağının ödenip ödenmediği yönünden ilgili banka kayıtlarının celbi ile sonucuna göre davalının ödeme itirazı noktasında bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 19/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi