7. Hukuk Dairesi 2015/6391 E. , 2016/8812 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı işyerinde kamyon şoförü olarak çalışırken emeklilik nedeniyle iş akdini feshettiğini, fesih sonrası 5-6 ay daha işyerinde çalıştığını ve bu sürenin sonunda akdinin haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı emekli olduktan sonra hak ettiği alacaklarının kendisine ödenmek suretiyle ilgili çalışma dönemlerinin tasfiye edildiğinden hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davacı tarafın iddiası ve tanık beyanları karşısında ispat yükü kendisine düşen davalı tarafça, iş akdinin davacı tarafından haksız olarak veya davalı tarafından haklı olarak ve 4857 sayılı yasanın 19. maddesine uygun şekilde feshedildiğine dair herhangi bir belge sunulamadığı, bu nedenlerle davacının 14/06/2010 tarihinde emeklilik başvurusunda bulunduktan ve emekliliğe hak kazandıktan sonra 14/11/2010 tarihine kadar davalı işverene ait iş yerlerinde çalışmaya devam ettiği, 14/11/2010 tarihinde iş akdinin davalı işveren tarafından sebep bildirilmeden ve önel verilmeden feshedildiği ve davacının kıdem ve ihbar tazminatlarına hak kazandığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, dava ve ıslah dilekçesinde davacı ihbar tazminatı ve yıllık izin alacağına en yüksek banka mevduat faizi talep ettiğinden talep dikkate alınarak yasal faiz oranının geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi gerekirken doğrudan yasal faize hükmedilmesi hatalıdır.
Ne var ki; bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, düzeltilerek onanmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, temyiz olunan kararın hüküm fıkrasının “200,00 TL ihbar tazminatı,
153,66 TL yıllık ücretli izin alacağına dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,
3.250,00 TL ihbar tazminatı alacağına ıslah tarihi olan 08/11/2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine,” ilişkin kısımlarının silinerek yerine;
"200,00 TL ihbar tazminatı,
153,66 TL yıllık ücretli izin alacağına 01.02.2013 dava tarihinden itibaren yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesine,
3.250,00 TL ihbar tazminatı alacağına 08/11/2013 ıslah tarihinden itibaren yasal faiz oranını geçmemek üzere en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesine," rakam ve sözcüklerinin yazılmasına hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 20/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.