(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2013/29342 E. , 2013/37876 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyizinin incelenmesinde;
Yasal süre içinde temyiz başvurusunda bulunmayan suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin bu konudaki isteminin 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnameye aykırı olarak REDDİNE,
II-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında kurulan hükümlerin incelenmesine gelince;
Suça sürüklenen çocuğun 18 yaşını doldurmadığı 30.04.2008, 01.07.2008 ve 07.10.2008 tarihli oturumların kapalı yerine açık yapılması suretiyle 5271 sayılı CMK"nın 185. maddesine aykırı davranılması, telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların, suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmelerde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-TCK"nın 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nın 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nın 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin, yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nın 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nın 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nın 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; 50 TL değerinde gıda maddesi hırsızlayan suça sürüklenen çocuk hakkında, suçun işleniş şekli ve özellikleri itibariyle ceza vermekten vazgeçilemeyecek ise de, hırsızlık konusunu oluşturan malın değerinin az olması nedeniyle TCK"nın 145. maddesi gereğince verilen cezadan belirlenecek oranda indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Camı kırılan işyerine girmeksizin kırılan camdan el uzatmak suretiyle içeriden gıda maddesi hırsızlanan olayda; işyeri içerisine girilmemiş olmasına göre işyeri dokunulmazlığının ihlali suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden, bu suç yönünden suça sürüklenen çocuğun beraati yerine yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kabule göre de;
3-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçundan hükmolunan kısa süreli hapis cezasının TCK"nın 50/3. maddesi uyarınca, aynı Yasa"nın 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlarından birine çevrilmesinde zorunluluk bulunduğunun dikkate alınmaması,
4-Hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümler yönünden, suça sürüklenen çocuk hakkında TCK"nın 53/4. maddesinin açık hükmü gereği aynı Yasa"nın 53/1. maddesinde yer alan hak yoksunluklarına hükmedilemeyeceğinin göz önüne alınmaması,
5-İşyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm yönünden, suç tarihi itibariyle adli sicil kaydında kasıtlı suçtan hükümlülüğü bulunmayan ve tekrar suç işlemeyeceği hususunda kanaat oluştuğu kabul edilen suça sürüklenen çocuk hakkında, anılan suç nedeniyle giderilmesi gerekli maddi bir zarar bulunmadığı da göz önüne alındığında “koşulları bulunmadığı” şeklindeki yetersiz gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1 ve 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi uyarınca bozmanın sanık ... ile suça sürüklenen çocuk ..."a sirayetine, 04.12.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.