17. Ceza Dairesi 2020/7293 E. , 2020/3889 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
Suça sürüklenen çocuk ..."ın, hırsızlık suçunun 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/1-e, 66/2 ve 67. maddeleri gereğince zamanaşımı süresinin dolmasından dolayı düşürülmesine dair Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesi’nin 03/05/2018 tarihli, 2018/110 Esas ve 2018/239 Karar sayılı kararının kesinleşmesini müteakip anılan karara karşı Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25/11/2019 tarihli ve 94660652-105-34-13453-2019-KYB sayılı “Kanun Yararına Bozma” talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/12/2019 tarihli ve 2019/118145 sayılı ihbarnamesiyle Dairemize gönderilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İstem yazısında;
“Suça sürüklenen çocuğun üzerine yüklenen hırsızlık suçunu 25/11/2008 tarihinde işlediği, bu tarih itibariyle 12-15 yaş gruba aralığında bulunduğu, 05/07/2011 tarihinde sorgusu yapılarak zamanaşımı süresinin kesildiği ve hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10/09/2012 tarihinden denetim süresi içerisinde yeniden suç işlediği 18/12/2013 tarihine kadar dava zamanaşımı süresinin 5271 Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8-son cümlesi gereğince durduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 66/2, 66/3, 66/1-e maddeleri uyarınca dava zamanaşımının 7 yıl 6 ay, anılan Kanun"un 66/2, 66/1-e ve 67/4. maddeleri gereğince olağanüstü dava zamanaşımı süresinin ise 11 yıl 3 ay olduğu dikkate alındığında, suç tarihi olan 25/11/2008 gününden düşme kararının verildiği 03/05/2018 tarihine kadar hakkında dava zamanaşımının henüz dolmadığı gözetilmeden, yazılı şekilde davanın düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir. ” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme:
Suç tarihi olan 25/11/2008’de 12-15 yaş grubu arasında olan suça sürüklenen çocuk müştekinin işyerine pencere demir korkuluklarını kırarak girmiştir. Müştekinin beyanında, 25/11/2018 tarihinde saat:19:00’da işyerini kilitleyerek çıktığını, ertesi gün 09:00’da olayı farkettiğini söylediği, suça sürüklenen çocuğun ise suç saatiyle ilgili bir beyanının olmadığı, dosya kapsamında suç saatini tespit eden kamera kaydı, tanık beyanı gibi maddi bir delil de olmadığı ve suç tarihinde güneşin saat:16:43’te battığı, 07:00’de doğduğu, bu şekilde 17:43 ile 06:00 saatleri arasında ki sürenin gece vakti olduğu anlaşılmıştır.
İnceleme konusu somut olayda:
Suça sürüklenen çocuk için; mahkemenin 25.11.2008 tarihinde işlenen suç için 31.05.2012 tarihinde 5271 sayılı CMK"nın 231/6-son cümlesi hükmü uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verdiği ve bu kararın 10.09.2012 tarihinde kesinleştiği, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleşmesinden itibaren ve denetim süresi içinde işlenen kasıtlı suçtan dolayı verilen ve 11.12.2014 tarihinde kesinleşen mahkumiyet hükmü nedeniyle 14.01.2015 tarihinde hükmün açıklandığı; böylelikle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 10.09.2012 ila deneme süresi içinde ikinci suçu işlediği 18.12.2013 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Suç tarihi olan 25/11/2008’de 12-15 yaş grubu arasında olan suça sürüklenen çocuk müştekinin işyerine pencere demir korkuluklarını kırarak girmiştir. Müştekinin 25/11/2018 tarihinde saat 19:00’da işyerini kilitleyerek çıktığını, ertesi gün 09:00’da olayı fark ettiğini söylediği, suça sürüklenen çocuğun ise suç saatiyle ilgili bir savunmasının olmadığı, dosya kapsamında suç saatini tespit eden kamera kaydı, tanık beyanı gibi maddi bir delil de olmadığı ve suç tarihinde güneşin saat:16:43’te battığı, 07:00’de doğduğu, bu şekilde 17:43 ile 06:00 saatleri arasında ki sürenin gece vakti olduğu, tüm delillere göre suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçunu işlediği saatin tam olarak tespit edilemediği, suça sürüklenen çocuk lehine bir şüphe olması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesinin uygulanamayacağı ve aynı Yasanın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddeleri uyarınca öngörülen 6 yıllık uzamış dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmıştır.
SONUÇ VE KARAR:
Yukarıda belirtilen nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 03/12/2019 tarih ve 2019/118145 sayılı ihbarname içeriğindeki talep yerinde görülmediğinden kanun yararına bozma isteminin (REDDİNE),
Dosyanın mahal mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.