20. Hukuk Dairesi 2013/4580 E. , 2013/7004 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında, dava konusu ... Köyü, 183 ada 1 nolu 1342,90 m² yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak fındık bahçesi vasfıyla davalı ... adına, 183 ada 2 nolu 5538,76 m2 yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak fındık bahçesi vasfıyla davalılar ..., ... ve ... adlarına, 185 ada 1 nolu 150,99 m2 yüzölçümlü taşınmaz, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak fındık bahçesi vasfıyla davalılar .... ve ... adlarına, 185 ada 2 nolu 2099,96 m² yüzölçümlü taşınmaz ise, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak fındık bahçesi vasfıyla davalılar ..., ... ve ... adlarına tespit edilmiştir Davacı gerçek kişiler, taşınmazların köyün merası olduğunu iddia ederek dava açmışlarlardır. Orman Yönetimi, dava konusu taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davaya harçlı olarak katılmış, çekişmeli taşınmazların orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacıların davasının reddine, asli müdahil Orman Yönetiminin davasının kabulüne,.... Mevkii 185 ada 1 ve 2 nolu parsellerin ve 183 ada 1 ve 2 nolu parsellerin kadastro tesbitlerinin iptaline, Devlet Ormanı vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır.
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; davacı gerçek kişiler, taşınmazların mera olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Hukukî nitelikleri itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olan meralar özel mülkiyete konu olamazlar. Bu nedenle de, mülkiyeti Devlete ait olan yerlere ilişkin davayı Hazine açabileceği gibi, meraların sınırları içinde bulunduğu ve yararlanma hakkı olan köy tüzelkişilikleri ve belediyelerin de dava açma hakları vardır.
Somut olayda, dava, köy halkından olan gerçek kişiler tarafından açılmıştır. Köy adına dava açmak ve açılan davayı takip yetkisi ile köy aleyhine açılan davalarda köyü temsil yetkisi 442 sayılı Köy Kanununun 37/7. maddesi gereğince köy muhtarına aittir. Köy muhtarının hukuki bir engelinin çıkması durumunda bu yetki, aynı Kanunun 33/b maddesine göre köy derneğinin seçeceği temsilciye tanınmıştır. Şu halde, o köyden bazı kişilerin köyün menfaatini ileri sürerek köy adına veya köyü temsilen dava açma yetkileri bulunmadığından, bu davada gerçek kişilerin aktif dava ehliyeti bulunmamaktadır. Usûlen açılmış bir dava bulunmadığından Orman Yönetimi"nin 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince böyle bir davaya katılması da mümkün değildir. O halde, davacıların aktif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile, katılan ... Yönetimi yönünden ise, katılma mümkün olmadığından davalarının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esastan incelenerek hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 20/06/2013 günü oybirliği ile karar verildi.