Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6388 Esas 2016/4018 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6388
Karar No: 2016/4018
Karar Tarihi: 05.04.2016

Güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6388 Esas 2016/4018 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın, bir arkadaşına ait işyerinde 1.600 TL tahsil etmek için çalıştığı sırada aldığı parayı vermediği için güveni kötüye kullanma suçundan yargılandığı ve TCK'nın 155/1, 62, 52/2, 50, 52/4 maddeleri uyarınca gün para cezasına ve hapis cezasından çevrilen adli para cezasına çarptırıldığı anlaşılmıştır. Sanık, mahkemece suçlu bulunmuş ve temyiz işlemleri sonrasında davada yapılan hukuki hatalar sebebiyle karar bozulmuştur. Ayrıca, yasa koyucunun adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini durumunda adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği hatırlatılmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: TCK'nın 155/1, 62, 52/2, 50, 52/4 maddeleri, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleridir.
23. Ceza Dairesi         2015/6388 E.  ,  2016/4018 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Güveni kötüye kullanma
    HÜKÜM : TCK"nın 155/1, 62, 52/2, 50, 52/4 maddeleri uyarınca gün para cezasına çevrili 500 TL ve hapis cezasından çevrilen 3.000 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılanın, olay tarihinde bir arkadaşında bulunan 1.600 TL alacağını tahsil etmek için yanında işçi olarak çalışan sanığı arabasını da vererek bir dükkana gönderdiği, sanığın parayı aldıktan sonra kendisine verilen arabayı katılanın diğer işyerine bırakarak ayrıldığı, ancak teslim aldığı parayı katılana vermediği, bu şekilde hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen olayda,
    Sanık savunmaları, katılan beyanı, tanık beyanı ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın katılana ait işyerinde daha önce çalıştığı, olay tarihinde katılan ile aralarında iş veya hizmet ilişkisi olmadığı, eylemin TCK’nın 155/1. maddesi kapsamında kaldığı ve atılı suçtan mahkûmiyetine yönelik kabulde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine inceleme dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz istemleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 gün", "25gün", ve "500" TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerlerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün", ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05/04/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.