Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/52
Karar No: 2021/1596
Karar Tarihi: 15.10.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2019/52 Esas 2021/1596 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ

T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ

...

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/07/2018
ESAS-KARAR NO :...

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
KARAR TARİHİ : 15/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 10/11/2021

Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; taraflar arasında imzalanan 22/04/2014 tarihli araç üst yapım ve satış sözleşmesi ile davalının bir adet ... marka mobil ... tarama aracını üst ekipmanları ile birlikte alıcı müvekkiline teslimi ve alıcı müvekkilinin sipariş ile birlikte 40.000,00 TL bedeli peşin ödeyeceğinin kararlaştırılmış olduğunu, müvekkilinin 22/04/2014 tarihinde satım bedelini davalıya ödediğini,
Sözleşmenin 3.2 numaralı "Fiyat, faturalandırma ve ödeme" başlıklı maddesinde teslimatın, peşinatı takip eden 20 iş günü içerisinde yapılacağının kararlaştırıldığını, davalı tarafça aracın sözleşmede belirtilen şartlarda teslim edilmediğini, sözleşmenin müvekkili tarafından fesh edildiğini, ödenen bedelin iadesinin istenildiğin, iade edilmeyince alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve%20 icra inkar tazminatına karar verilmesini ve dava talep etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalı vekili; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında ... Tarama aracı ve üst ekipmanının süresi içerisinde tamamlanarak davacıya teslim alma konusunda uyarılar yapıldığını, sonuç alınamayınca 02/06/2014 tarihinde çekilen fax ile aracın teslim alınmasının istenildiğini, araca işlenecek olan davacı şirkete ait ... ve yazıların ihtar tarihinden sonra müvekkiline ulaştırıldığını, şirketin kusurundan kaynaklanan eksiklikler giderilerek tamamlanan aracın teslim alınması konusunda yapılan sözlü uyarılara cevap alınmaması üzerine aracın teslim alınması için 05/06/2014 tarihli ihtarnamenin keşide edildiğini, davacının bunun üzerine 06/06/2014 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi fesih ettiğini, bildirerek haksız davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece; 22/04/2014 tarihli sözleşmenin 3/1. Maddesinde teslim süresi siparişin onaylanmasından itibaren 20 iş günü olarak belirtilmiş, aynı gün sözleşmede ön görülen 40.000,00 TL peşinat yatırılmış olmakla, bu tarihten itibaren aracın 15/05/2014 tarihinde teslimi gerektiği, davalı şirketin aracı süresi içerisinde teslime hazır hale getirdiği hususunun usulüne uygun delillerle kanıtlanamadığı, davacının sözleşmeyi fesih de ve ödediğini geri istemekte haklı olduğu, alacağın likit ve hesap edilebilir nitelikte olduğu icra inkar tazminatı talebinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 40.000,00 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili; müvekkili ile davacı şirket arasında 22.04.2014 tarihli Araç Üst Yapım ve Satış sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme gereğince kendi üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirerek, aracı ve üst ekipmanını, sözleşmede belirtilen süre içerisinde zamanında tamamladığını davacının sözleşmeyi tek taraflı olarak fesih etmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, sözleşmenin haksız olarak feshedilmesi nedeniyle müvekkilinin sözleşme konusu aracın alınması ve aracın Mobil ... Tarama Aracı’na dönüştürülmesi için satın aldığı ve dosya içerisinde faturaları mevcut ekipman ve donanımları satın alması ve bunların araca montajının yapılması için ödenen işçilik bedelleri nedeniyle büyük bir maddi kayba uğradığını, sözleşmenin yerine getirilmesi halinde elde edeceği kardan da mahrum kaldığını, ilk derece mahkemesi tarafından tüm bu hususlar hiç dikkate alınmadan, bilirkişi incelemesi dahi yaptırılmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki sözleşmenin konusunu oluşturan aracın, giydirilmiş olarak tesliminde gecikme olup olmadığı, buna bağlı olarak davacının sözleşmeyi haklı nedenle fesih edilip etmediği, yapılan ödemenin istirdadının gerekip gerekmediğinin belirlenmesi hususuna ilişkindir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; taraflar arasındaki araç satış sözleşmesi gereğince, sözleşmede öngörülen sürede sözleşmeye konu aracın teslim edilmemesi nedeniyle sözleşmenin feshi nedeniyle araç satış bedelinin iade edilmemesi nedeniyle alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Adil yargılanma hakkı anayasamızın 36/1 maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinde düzenlenmiştir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin bazı kararları ile Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuruya ilişkin bazı kararlarında gerekçeli karar hakkının adil yargılanma ilkesinin somut görünümlerinden olduğu belirtilmiştir. Anayasanın 141/3. maddesine göre, bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur.
Adil yargılanma hakkının sağlanması kapsamında kararların gerekçeli olmasıyla ilgili kamu düzenine ilişkin hükümlere 6100 sayılı HMK’da da yer verilmiştir. HMK ‘nun 297. maddesine göre, hükümde tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepler yer almalı ve sonuç kısmında da taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HMK’nın 298/2. maddesinde ise “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz” hükmü düzenlemiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 24.02.2010 tarihl.... karar sayılı kararında da belirtildiği üzere; “Yasanın anladığı anlamda oluşturulacak hüküm fıkralarının açık, anlaşılır, çelişkisiz, uygulanabilir olmasının gerekliliği kadar; kararın gerekçesinin de sonucu ile tam bir uyum içinde, o davaya konu maddi olguların mahkemece nasıl nitelendirildiğini, kurulan hükmün hangi nedenlere ve hukuksal düzenlemelere dayandırıldığını ortaya koyacak; kısaca maddi olgular ile hüküm arasındaki mantıksal bağlantıyı gösterecek nitelikte olması gerekir. Zira tarafların bu dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay’ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gerekçe bölümünün ve buna uyumlu hüküm fıkralarının bulunması zorunludur”.
Hüküm ile gerekçeli kararın çelişkili olması halinde yasaya uygun biçimde, gerekçeyi içeren bir hüküm olduğundan söz edilemez. Kararın gerekçesi ile hüküm fıkrası ve kısa karar arasında çelişki yaratılması; Anayasa ile teminat altına alınan adil yargılanma hakkı ilkesine ve kararların gerekçeli olması gerektiğine dair Anayasa ve yasa hükümlerine açıkça aykırıdır.
Bu anlatımlar ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Mahkemece, gerekçede 'İİK'nın 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine” karar verildiği belirtilmesine rağmen, hüküm fıkrasında ve kısa kararda “Şartları oluşmaması sebebi ile davacının icra inkar tazminat talebinin reddine” ifadesine yer verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm ve aynı zamanda kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratır ve infazda tereddüt oluşturur şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
Tüm yukarıda açıklanan nedenlerle ve... Karar sayılı ve 10.04.1992 tarihli Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince, kısa kararla gerekçeli kararın çelişik bulunması kaldırma nedenidir. Çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu istinaf sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın sadece bu nedenle kaldırılması gerekmekle, Dairemizce, hüküm ve gerekçeli karar arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde yeniden karar verilebilmesi için HMK'nın 355/1.m.2.cümle hükmü re'sen gözetilerek esası incelenmeksizin kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, anılan kararın diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin ilk derece mahkemesine gönderilmesi uygun bulunmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK'nin 355.maddesi uyarınca ile Ankara 2. Asliye Ticaret Mahkemesi... Karar sayılı 12/07/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA
2-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE
3-Kaldırma nedenine göre istinafa başvuran tarafların istinaf itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına,
4-İstinafa başvuran tarafça yatırılan başvuru ve peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine,
5-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
HMK'nin 353/(1).a. Maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 15/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.

Başkan...
¸e-imza

Üye...
¸e-imza

Üye...
¸e-imza

Katip...
¸e-imza




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi