Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/1705
Karar No: 2021/1519
Karar Tarihi: 09.03.2021

Danıştay 4. Daire 2018/1705 Esas 2021/1519 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/1705
Karar No : 2021/1519

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, defter ve belgelerini ibraz etmediğinden bahisle, vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh ettirilen 2010/1,2,3,4 dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergilerinin ve kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; 2010 dönemi defter ve belgelerinin istendiği … tarih ve … sayılı yazının davacının, adresinde eşine 30/07/2015 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen on beş günlük yasal süre içerisinde ilgili yıl belgelerinin ibraz edildiği halde defterlerinin ibraz edilmediği ve davacı tarafından 15 gün içerisinde defter ibraz etmeme için kabul edilebilir bir mücbir sebep ileri sürülüp ispatlanamadığı görüldüğünden, vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezası yönünden ise, söz konusu cezanın dayanağı olan vergi inceleme raporunun davacıya tebliğ edilmediği dolayısıyla savunma hakkı kısıtlandığından özel usulsüzlük cezasında ise hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının hukuka uygun olduğu belirtilerek söz konusu karar kısmına yönelik istinaf isteminin reddi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.

TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesinde, "Bu Kanunun 86,148,149,150,256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci maddesi ve Gelir Vergisi Kanununun 98/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil); 1. Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 1.000 (2.300 TL)Türk Lirası, 2. İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basıt usulde tespit edilenler hakkında 500 (1.200 TL) Türk Lirası, 3. Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 250 (600 TL) Türk Lirası, Özel usulsüzlük cezası kesilir. Bu Kanunun 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlardan, bu fıkranın (1) numaralı bendinde yer alanlara 1.000 (1.400) Türk lirası, (2) numaralı bendinde yer alanlara 500 (700) Türk lirası, (3) numaralı bendinde yer alanlara 250 (360) Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.", 256. maddesinde, "Geçen maddelerde yazılı gerçek ve tüzel kişiler ile mükerrer 257 nci madde ile getirilen zorunluluklara tabi olanlar, muhafaza etmek zorunda oldukları her türlü defter, belge ve karneler ile vermek zorunda bulundukları bilgilere ilişkin mikro fiş, mikro film, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm bilgi ve şifreleri muhafaza süresi içerisinde yetkili makam ve memurların talebi üzerine ibraz ve inceleme için arz etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk Maliye Bakanlığınca belirlenecek usule uygun olarak, tasdike ve 3568 sayılı Kanunun 8/A maddesi uyarınca düzenlenecek katma değer vergisi iadesine dayanak teşkil eden rapora konu hesap ve işlemlerin doğrulanması için gerekli kayıt ve belgelerle sınırlı olmak üzere, bu hesap ve işlemlere doğrudan ya da silsile yoluyla taraf olanlara, defter ve belgelerinin tetkiki amacıyla yeminli mali müşavirler ve serbest muhasebeci mali müşavirler tarafından yapılan talepler için de geçerlidir." hükümlerine yer verilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 34. maddesinde, ikmalen ve re'sen tarh edilen vergilerin ihbarname ile ilgililere tebliğ olunacağı; 35. maddesinde, takdir komisyonunun kararı üzerine tarh edilen vergilerde kararın ve re'sen takdiri gerektiren inceleme raporunun birer suretinin ihbarnameye ekleneceği kuralına yer verildiği, ihbarnameye eklenecek belgeler arasında, ancak takdir komisyonu kararına dayanarak yapılan tarhiyatlarda vergi inceleme raporunun sayıldığı öte yandan dava konusu cezalı vergilere ilişkin ihbarnamelerin tebellüğünden itibaren dava açma süresi içinde Vergi Mahkemesinde vergilendirme işlemine karşı dava açılıp uyuşmazlık yargı mercine taşınarak idarenin tüm iddia ve işlemlerine karşı itiraz etme imkanının elde edildiği, davalı idarece gönderilen savunma dilekçesi ekinde tarhiyatın dayanağı gösterilen vergi inceleme raporunun bulunduğu ve davacının kendi imzasıyla düzenlenen tutanakla da konu hakkında bilgilendirildiği, davacının gerek dava dilekçesi ile gerekse idarenin savunmasına karşı dilekçe ile itirazlarını sunma imkanına sahip olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, söz konusu raporların eklenmediği durumlarda, ilk derece mahkemesi tarafından ara kararıyla istenilerek ya da idarece dava dosyasına sunulması üzerine davacı tarafından incelenmek ve haklılığını ortaya koymaya yönelik delillerini sunmasına imkan vermek suretiyle bu eksikliğin, yargılama aşamasında giderilmesi mümkündür.
Mahkeme tarafından istenilmesine rağmen idarece sunulmamasının söz konusu olabileceği hallerde ise, bu durumun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi uyarınca; yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hangisine aykırı düştüğü belirlenerek karar verilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla yargılama aşamasında, mahkemece tesis edilmesi gereken "savunma hakkı"nın, idare tarafından sağlanmadığı gerekçesine dayanılamayacağı açıktır.
Dosyanın incelenmesinden, kesilen özel usulsüzlük cezasının dayanağı olarak gösterilen vergi inceleme raporunun, sözü edilen Vergi Mahkemesi dosyasında bulunduğu anlaşılmıştır.Bu durumda, davacının ulaşmak istediği halde ulaşamadığını belirttiği bir belgenin veya bilginin olduğundan bahsedilemeyeceği görülmektedir.
Diğer taraftan olayda davacı tarafından usule uygun olarak mernis adresinde tebliğ edilen defter ve belge isteme yazısı olmasına karşın, defterlerini ibraz etse de ilgili dönem belgelerini yasal süresi içerisinde haklı mazeret bildirmeksizin sunmadığı görülmektedir. Bu nedenle davacı adına kesilen özel usulsüzlük cezasını belirtilen gerekçe ile kaldıran vergi mahkemesi kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2.Temyize konu ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş (15) gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Davacı şirket adına, 2010 takvim yılına ait defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle hakkında düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2010/1,2,3,4 dönemlerine ilişkin üç kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istenilmiştir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu belirtilmiş olup; Kanunun 30. maddesinin 2. fıkrasının 3. bendinde de, bu Kanuna göre tutulması mecburi olan defter ve belgelerin hepsinin veya bir kısmının vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmemesi hali re'sen takdir nedeni olarak sayılmış; 13. maddesinin 2. bendinde; vergi ödevlerinin yerine getirilmesine engel olacak yangın, yer sarsıntısı ve su basması gibi afetler mücbir sebep olarak kabul edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı tarafından 18/11/2015 tarihli müfettişlik nezdinde düzenlenen ve bizzat imzaladığı ifade tutanağında; 29/06/2015 tarihinde mükellefin eşine tebliğ edilen yazıya karşın verilen süre içerisinde vergi müfettişliğine gidilerekmükellefiyetinin 2010 tarihinde sona erdiğini, 2010 yılı belgelerini bulduğu ve 2009 yılı defterini de bulduğunu ancak geçen sürenin çok uzun olduğundan 2010 yılı defterlerini bulamadığını ve ibraz edemediğinin ifade edildiği, öte yandan dava konusu cezalı tarhiyatların dayanağı olan vergi inceleme raporunun eki olan tutanağın dava dosyasında mevcut bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta, her ne kadar Vergi Mahkemesince, özel usulsüzlük cezasına dayanak alınan vergi inceleme raporunun davacıya tebliğ edilmeyerek savunma hakkı engellendiğinden hareketle defter ve belge ibraz ödevinin yerine getirilmemesinde davacı şirkete yüklenecek kusura rastlanmadığı sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle mahkemece kabul kararı verilmiş ise de ise de, hiç bir sebebe bağlı olmaksızın ilgili dönem defterlerinin ibraz edilmemesinin re'sen takdir nedeni olarak sayıldığı, olayda İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinde yer alan ''re'sen araştırma ilkesi'' gereğince, vergi inceleme raporunun eki olan tutanağın taraflardan istenilerek dosyaya derc edilmesi suretiyle işin esası incelenmek üzere Vergi Mahkemesi kararının bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi