Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/2770
Karar No: 2020/5998
Karar Tarihi: 08.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2020/2770 Esas 2020/5998 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava konusu kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğiyle açılmıştır. Davacı vekili, 129 ada 6 No'lu parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve eski hale dönüştürülmesi için talepte bulunmuştur. Davalı vekili ise davanın reddedilmesi yönünde savunma yapmıştır. Mahkeme, davayı reddetmiştir. İstinaf mahkemesi de istinaf istemini reddetmiştir. Ancak mahkeme tarihinden sonra taraflar arasında sulh sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır. Bu nedenle, mahkemenin sulh sözleşmesini dikkate alarak yeni bir karar vermesi gerekmektedir. Bu sebeple, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kaldırılmış ve ilk derece mahkemesine dosya geri gönderilmiştir.
Kanun maddeleri:
- HMK.m.154,3/f: Sulh sözleşmesinin mahkeme önünde veya dışında yapılması ve mahkemeye verilmesi
- HMK.m.154,4: Belgelerin duruşma tutanağına eklenmesinin tutanak metni hükmü olduğu
- HMK.m.123: Hâkimin tarafların talebinden fazlaya karar veremeyeceği
- HMK.m.315,1: Karar verilmesine yer olmadığına dair karar
- HMK.m.315,1/c.2: Sulh sözleşmesine dayalı olarak davanın sonuçlandırılması
- HMK.m.326,2: Yargılama g
14. Hukuk Dairesi         2020/2770 E.  ,  2020/5998 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26/07/2016 tarihinde verilen dilekçeyle kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 25/12/2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    Dava, kadastral parselin ihyası nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, imar düzenleme öncesi mülkiyeti Hazineye ait olan ... ili, ... ilçesi, ... beldesi 1459 parsel sayılı taşınmazdan oluşturulan 129 ada 6 No"lu parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ve taşınmazların eski hale dönüştürülmesini, (düzenleme öncesi kadastral durumuna) ve Hazine adına tapuda tescili için talep etmiş olmakla, bu nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... Beldesi 129 ada 6 No"lu parsel sayılı taşınmazın 3. kişilere devir ve temlikinin önlenebilmesi için taşınmazın tapu kaydına dava kesinleşinceye kadar tedbir konulmasını, ... ili ,... ilçesi, ... Beldesinde imar uygulaması sonucu 1459 parselden oluşturulan 129 ada 6 No"lu parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile 1459 parselin imar öncesi eski hale dönüştürülmesine (düzenleme öncesi kadastral durumuna) ve Hazine adına tapuda tesciline, avukatlık ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir.
    Davacı vekilinin istinaf istemi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Bilindiği gibi sulh görülmekte olan bir davanın taraflarının karşılıklı anlaşma ile dava konusu uyuşmazlığa son vermeleridir. Sulh sözleşmesi mahkeme önünde yapılabileceği gibi mahkeme dışında da yapılabilir. Taraflar, mahkeme dışında yapmış oldukları yazılı bir sulh sözleşmesini mahkemeye verirler ve buna (yazılı sulh sözleşmesine) göre davada sulh olduklarını bildirirlerse, bu yazılı sulh sözleşmesinin mahkemeye verildiği duruşma tutanağına yazılır (HMK.m.154,3/f). Bu halde, mahkemeye verilen yazılı sulh sözleşmesinin ayrıca tutanağa geçirilmesine (yazılmasına) gerek yoktur. Çünkü duruşma tutanağında eklendiği yazılı olan belgelerin içeriği de tutanak metni hükmündedir (HMK.m.154,4). Ancak bu halde, mahkemeye verilen yazılı sulh sözleşmesinin duruşmada tarafların önünde okunması, okunduğunun da duruşma tutanağına yazılması ve ondan sonra tutanağın (m.154,3/ç’ye göre) taraflara (veya sulh için yetkili vekillerine) imza ettirilmesi gerekir. Böylece, mahkeme dışı sulh, mahkeme içi sulha dönüşür. Mahkeme önünde sulh şarta bağlı olarak yapılabilir. Sulh sözleşmesinin şarta bağlı olarak yapılmış olması halinde, mahkemenin, böyle bir sulh sözleşmesine dayanarak esas hakkında karar (hüküm) vermesi imkansızdır. Çünkü şarta bağlı hüküm verilemez. Taraflar şarta bağlı şekilde sulh olmakla, davaya son vermek istediklerinden, başka bir deyişle davanın takibinden vazgeçtiklerinden (HMK.m.123), bu halde mahkemenin “karar verilmesine yer olmadığına” biçiminde bir kararla davayı sonuçlandırması gerekir (HMK.m.315,1).
    Sulh şarta bağlı değilse sulh üzerine mahkemenin vereceği karar, tarafların talebine göre iki şekilde olabilir:
    a)Taraflar, mahkemenin, sulhe (sözleşmesine) göre bir karar vermesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verilir (HMK.m.315,1). Taraflar sulhu tespit etmesini isterlerse, o zaman mahkeme, sulhu HMK.m.154,3/ç’ye göre tutanağa geçirir ve “karar verilmesine yer olmadığı” (HMK.m.315,1/c.2) biçiminde bir kararla davanın son bulduğunu tespit etmekle yetinir. Çünkü, davanın sahibi taraflardır ve hâkim onların talebinden fazlaya karar veremez (HMK.m.26).
    b)Taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, mahkeme, sulh sözleşmesine göre bir karar (hüküm) vermek zorundadır. Özellikle tarafların, aralarındaki uyuşmazlığın esaslı noktalarında sulh olmaları halinde, bunun bütün ayrıntıları ile birlikte bir mahkeme kararında (hükmünde) belirtilmesini istemelerinde hukuki yararları vardır.
    Taraflar sulh olurken aynı zamanda yargılama giderleri hakkında da bir anlaşmaya varmışlarsa, mahkeme, tarafların anlaşmasına göre tarafların ödeyecekleri yargılama giderlerini sulh nedeniyle davayı sona erdiren kararında belirtir. Taraflar, sulh sözleşmesinde yargılama giderlerinden söz etmemişlerse mahkeme, yargılama giderleri üzerinde de bir anlaşmaya varmaları için taraflara bir imkân verir. Taraflar, yargılama giderleri hakkında bir anlaşmaya varamazlarsa mahkeme, yargılama giderlerini, sulh sözleşmesindeki (kısmi) kabul ve feragat edilen miktarlar oranında taraflar arasında paylaştırır (HMK.m.326,2); yani taraflardan birini, o oranda yargılama gideri ödemeye mahkûm eder. Taraflardan biri (veya her ikisi) davayı bir vekil (avukat) vasıtasıyla takip etmiş ise, mahkeme, karşı tarafı (veya her iki tarafı) sulh sözleşmesindeki kabul ve feragat oranında vekâlet ücreti ödemeye mahkûm eder (HMK.m.323,1/ğ; 326,2). Bu vekâlet ücretine, tarifeye göre hükmedilir.
    Somut olaya gelince; hüküm tarihinden ve kararın temyiz edilmesinden sonra taraflar arasında 01.08.2019 tarihli bir sulh sözleşmesi yapıldığı anlaşılmaktadır.
    Bu durumda mahkemece, taraflar arasında düzenlenen 01.08.2019 tarihli sulh sözleşmesi uyarınca değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, ilk derece mahkeme kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 08.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi