Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3815 Esas 2020/4909 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3815
Karar No: 2020/4909
Karar Tarihi: 28.10.2020

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2017/3815 Esas 2020/4909 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, bir taşınmazın tescili için açılmıştır. Davacı, taşınmazı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak adına tescil ettirmek istemiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve taşınmazın belirli bölümlerinin davacı adına tescil edilmesine karar vermiştir. Ancak, dava konusu taşınmazın niteliği ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi ile ilgili olarak yeterli araştırma ve incelemenin yapılmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Kararda, taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yerin belginge dönüştürülmesi ve ilgili bilirkişilerin raporlarının alınması gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise belirtilmemiştir.
16. Hukuk Dairesi         2017/3815 E.  ,  2020/4909 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL
    KANUN YOLU: TEMYİZ


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., ... Beldesi çalışma alanında bulunan ve 1961 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazlar hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 307,14 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümü ile, (B) harfiyle gösterilen 423,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz bölümünün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümleri üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dosya arasında yer alan soyut içerikli ve denetime elverişsiz ziraatçı bilirkişi raporuna itibar edilmiş, dava konusu taşınmaz bölümlerinin niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresine ilişkin olarak 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulundan rapor aldırılmamış, yine söz konusu hususların tespiti amacıyla, dava konusu taşınmaz bölümlerinin tespit tarihinden 15-20-25 yıl önceki dönemlere ilişkin en az 3 adet hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek üzerinde jeodezi-fotogrametri bilirkişi eliyle inceleme yapılmamış, bunun yerine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda denetime elverişsiz tarihlere ilişkin hava fotoğraflarının bu hususta ihtisası olmayan bilirkişi marifetiyle incelenmesiyle yetinilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması hukuken mümkün değildir.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaz bölümlerinin bulunduğu yeri gösterecek şekilde tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi dönemlere ilişkin en az 3 adet hava fotoğrafı Harita Genel Müdürlüğünden tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı ve bundan sonra, jeodezi-fotogrametri mühendisi bilirkişisi, üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisi ile yerel bilirkişiler ve tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümlerinin evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden, çekişmeli taşınmaz bölümlerinin kadastro paftasındaki konumunun bilgisayar programı aracılığıyla hava fotoğraflarına aktarılması suretiyle, bu fotoğrafların stereoskopik olarak incelenmesi suretiyle fotoğrafların ait oldukları yıllara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğini, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmaz bölümlerinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını belirten rapor düzenlemesi istenilmeli; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli ve bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.