
Esas No: 2014/8345
Karar No: 2014/6375
Karar Tarihi: 20.05.2014
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2014/8345 Esas 2014/6375 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu... Köyü çalışma alanında bulunan 114 ada 7 parsel sayılı 348,59 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, vergi kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve bağışlama nedeniyle Yorgi kızı 1961 doğumlu ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., adına tescil edilen dava dışı 114 ada 9 parsel sayılı taşınmazın eksik yüzölçümü ile tespit edildiğini, mevcut eksikliğin dava konusu 114 ada 7 parselde kaldığını ileri sürerek kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda tüm aramalara rağmen davalının tebligata elverişli adresi tespit edilemediğinden HMK"nın 119/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi sonunda Dairemizin 10.03.2014 tarih 2014/1182-2298 E-K. sayılı ilamı ile onanmış davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.Davacı vekili tarafından mahkemeye verilen dava dilekçesinde, davalı tarafın adresinin ... Köyü ... ... ) gösterilmiş olduğu, dava dilekçesinde belirtilen davalı adresine çıkartılan dava dilekçesi ekli duruşma gününü bildirir davetiyenin davalının yurtdışında olduğundan bahisle bila ikmal iade olunduğu, mahkemece, davalının bildirilen adresine çıkartılan dava dilekçesinin bila ikmal dönmüş olması nedeniyle bir hafta içinde davalının açık adresinin bildirilmesi aksi halde davanın açılmamış sayılacağı hususunun davacı vekiline ihtar edildiği, bunun üzerine davacı vekilinin 16.07.2013 havale tarihli dilekçe ile, davalının taraflarınca bilinen son adresinin dava dilekçesinde belirttiklerini, yaptıkları araştırmaya rağmen başkaca adres tespit edemediklerini, Nüfus Müdürlüklerinin de kayıtların gizliliği nedeni ile sadece mahkemeye bilgi verip taraflarının taleplerini kabul etmediğini, mahkemece adres araştırması yapılmasını, tespit edilemez ise ilanen tebligat yapılması talebini dosyaya sunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece bu talep üzerine çeşitli kurum ve kuruluşlara davalının adresinin araştırılması için yazı yazılmış ancak yazılan yazı içeriğinde davalı ... nın dava konusu taşınmaza ait kadastro tutanağında kimlik bilgileri “... den olma 1961 doğumlu, ... cilt, ... sahife” olarak bildirilmesine rağmen taşınmazın kadastro tutanağında yazılı kimlik bilgileri ile örtüşmeyecek şekilde “... ve ... den olma ... 1918 doğumlu" olarak belirtilmiştir. Her ne kadar mahkemece, HMK"nın 119. maddesinde belirtilen dava dilekçesinde bulunması, bulunmaması halinde tamamlanması zorunlu unsurlardan olan davalının açık adresinin bildirilmemiş olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurma yoluna gidilmiş ise de, anılan Kanun"un 119. maddesinde belirtilen husus, dava dilekçesinde davalı tarafın adresinin hiç yazılmamış, bildirilmemiş olması durumunda davacı tarafa verilecek bir haftalık kesin süre içinde bu eksikliğin tamamlanmasının istenmesi, tamamlanmaması halinde uygulanacak yaptırımın karşı tarafa ihtar edilmesidir. Aksine düşünce, gerek Tebligat Kanunu"nun tebligata ilişkin ilgili hükümlerini (Teb.K. Md 21- 25-28) gerekse Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına dair Yönetmeliğinin ilanen tebliğ ile ilgili 48 ve devamı maddelerini işlevsiz hale getirecektir. Bu husustan ayrı olarak davacı vekili tarafından davalının adresinin mahkemece araştırılması talep edilmiş ancak mahkemece yapılan adres araştırmasına dair yazı içeriğindeki davalının kimlik bilgilerinin kadastro tutanağında yazılı kimlik bilgileri ile uyuşmadığı görülmesine rağmen bu husus dahi gerekçede açıklanmamıştır. Hal böyle olunca davacı tarafın dava dilekçesinde, davalının adresini göstermiş olması bu nedenle dava dilekçesinde bulunması zorunlu unsurun dilekçede belirtilmiş olduğu göz önüne alınarak davalının tebligata yarar açık adresinin kadastro tutanağında yazılı kimlik bilgileri tam ve eksiksiz olarak yazılmak suretiyle mahkemece araştırılması, davalının tespit edilen adresine tebligat yapılması ve sonucu dairesinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, hükmün bozulmasına karar vermek gerekirken; onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulüne, Dairemizin 10.03.2014 tarih 2014/1182-2298 E-K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.