10. Hukuk Dairesi 2015/1913 E. , 2015/6332 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekilleri ile ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, murisi ..."ın 07.09.1993 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağlığında Abdullah Katun" a ait 10328.19 sicil sayılı işyerinde 13719223 sigorta numarasıyla 01.03.1981 – 31.03.1984 tarihleri arasında 3 yıl 1 ay çalıştığını, ancak işverenin işe giriş bildirgesini 13.07.1981 tarihinde Kuruma verildiğini, 14.08.1991 - 31.12.1992 tarihleri arasında davalılardan ..."a ait 21032.15 sicil sayılı işyerinde çalıştığını, 02.01.1993 - 07.09.1993 tarihinleri arasında ise davalılardan ..."e ait 22024. 21 sicil sayılı işyerinde sürekli olarak çalıştığını ve murisi ..."ın Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespitini talep etmiş, Mahkemece, davacının davalılardan Abdullah Katun"a ait 10328,21 sicil sayılı iş yerinde 01/03/1981-30/07/1983 tarihleri arasında 150 gün çalıştığı bu sürenin Kuruma bildirilmediği, davalılardan işveren ..."a ait 21002,21 sicil sayılı iş yerinde 14/08/1991-03/06/1992 tarihleri arasında toplam 290 gün süre ile çalıştığı 153 çalışma gün sayısının Kuruma bildirildiği, 137 çalışma gün sayısının kuruma bildirilmediği, diğer davalı ... yanında yapılan çalışmanın Kuruma bildirildiği, toplam davalı ... Katun ve ..."ın yanında çalıştığı halde Kuruma bildirilmeyen 287 günün davalı Kuruma bildirilmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunun 09.05.2007 tarih ve 2007/21-255 Esas ve 2007/260 Karar sayılı kararında da açıkça ifade edildiği üzere; birden fazla işveren hakkında aynı dava dilekçesi ile dava açılabilmesi için işverenler arasında zorunlu veya ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının bulunması gerekir. Zorunlu davaarkadaşlığı, maddi hukukun (M.K., B.K., T.T.K) bir hakkın birden fazla kişi tarafından dava edilmesini veya birden fazla kişiye karşı dava açılmasını öngördüğü durumdur. Somut olayda, maddi yönden zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı gibi şekli yönden dava arkadaşlığı da söz konusu değildir.
Öte yandan, zorunlu dava arkadaşlığı dışında kalan ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığının mümkün olduğu haller HMK"nın 57. maddesinde (H.U.M.K.’nun 43) a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, (Borçlar Kanunu md.142. müteselsil borçluluk) b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri, c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması (örneğin, Borçlar Kanunu md.50 birden fazla kişinin haksız fiil sorumluluğu) olarak sayılmıştır. Somut olayda, davalı işverenler arasında anılan maddede öngörülen nitelikte ihtiyari (isteğe bağlı) dava arkadaşlığı da bulunmamaktadır.
Bu durumda, davalı işverenler arasında zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından, HMK 167 maddesi uyarınca (H.U.M.K.’nun 46) davaların ayrılmasına karar verilmesi gerekirken birlikte görülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
O halde, davacı ve davalılardan Kurum vekilleri ile ..."ün bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacı ve davalılardan ..."e iadesine, 02.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.