Esas No: 2021/1799
Karar No: 2022/1530
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1799 Esas 2022/1530 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Diyarbakır 4.Ağır Ceza Mahkemesi'nin vermiş olduğu karar temyiz edildi. İlk derece mahkemesi tarafından silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan beraat kararı verilmişti. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemede, suçların oluşmadığına karar verilmiş ve hüküm bozulmuştur. Eylemin hazırlık hareketi niteliğinde olduğu belirlenen sanığa, TCK’nın 302/1 maddesinde belirtilen amaç suça yönelik hazırlık hareketinden dolayı ceza verildi. Silahlı terör örgütüne üye olma suçunun oluştuğu kabul edilerek anılan suç için de ceza verilmiştir.
- TCK’nın 174/1
- 3713 Sayılı Kanunun 5/2
- TCK’nın 62/1, 58/9, 53 maddeleri
- TCK’nın 302/1
- 3713 Sayılı Kanunun 5/1
- TCK’nın 63/1
- TCK’nın 81/1-a,g
- TCK’nın 35/1
"İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Diyarbakır 4.Ağır Ceza Mahkemesinin 08.11.2017 tarih ve 2016/53-2017/683 sayılı kararı
Suç :Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma
Hüküm :1-)TCK’nın 174/1, 3713 sayılı Kanunun 5/2, TCK’nın 62/1, 58/9, 53 maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi,
2-)İlk derece mahkemesince silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan beraat hükmünün kaldırılarak;
a-)TCK’nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 62/1, 53, 58/9, 63/1 maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükmü
b-)TCK’nın 81/1-a,g, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK’nın 35/1, TCK’nın 62, 53, 58/9, 63/1 maddeleri gereğince kurulan mahkumiyet hükmü
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-) Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirme suçu yönünden;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-) Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma ve kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçları yönünde;
Oluş, iddia, mahkeme kabulü ve tüm dosya kapsamına göre; örgüt faaliyeti çerçevesinde bulundurduğu el bombasının, jandarma lojmanı önünde bulunan güvenlik kulübesine yaklaşık 10 metre mesafede elinde patlaması sonucunda sol el parmakları ve avuç içi parçalanan” sanığın eyleminin, bu haliyle TCK’nın 302/1. maddesinde belirtilen amaç suça yönelik hazırlık hareketi niteliğinde olduğundan anılan maddenin ve amaç suç niteliğinde olan kasten öldürmeye teşebbüs suçunun somut olayda oluşmayacağı, sübutu kabul olunan eylemin hazırlık hareketini cezalandırma ve istisnai suç tipi olan silahlı terör örgütüne üye olma suçunun oluştuğu, eylemin gerçekleştirilme şekli suçun işlenilmesinde kullanılan araç, failin güttüğü amaç ve saik gözetilerek hakkında üst sınıra yakın bir şekilde ceza verilmesi gerektiği gözetilmeksizin delillerin takdirinde hataya düşülerek yazılı şekilde hem devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozma suçu hem de kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükmün BOZULMASINA, müsnet suçun niteliğine, mevcut delil durumuna ve dosya kapsamına göre tutukluluk halinin devamına, bozma gerekçesi gözetilerek dosyanın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.