5. Hukuk Dairesi 2021/2160 E. , 2021/6509 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazimini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, davalı Hazine vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R -
Dava, tapu sicilinin gerektiği gibi tutulmaması nedeniyle uğranılan zararın TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazimini istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma kararına uyularak davanın kabulü ile 978.273,00-TL maddi tazminatın davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacıların pay sahibi olduğu ve 1953 yılında yapılan tapulama ile oluşan İncek Mahallesi 281 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesine 17/10/2008 tarihinde Kadastro Kanununun 22. maddesi uyarınca mükerrer olduğuna dair şerh konulduğu, pay sahipleri tarafından Tapu Sicil Müdürlüğüne izafeten Hazineye husumet yöneltilmek suretiyle şerhin iptalinin istendiği, Gölbaşı Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/03/2011 gün ve 2009/518 – 217 sayılı ilâmıyla davacıların kullanımında olan İncek Mahallesi 281 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti daha önce kesinleşen ... Mahallesi 390 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, hükmün Yargıtay denetiminden geçerek 19/04/2012 tarihinde kesinleştiği, eldeki davanın 07.10.2013 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, İncek mahallesi 281 parselde kayıtlı iken ... Mahallesi 390 parsel sayılı taşınmazla mükerrer olduğu gerekçesiyle tapu kaydı iptal edilen arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğrudur. Ancak;
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda kıyası emsal olarak incelenen İncek mahallesi 112162 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tamamının, ... mahallesi 378 parsel sayılı taşınmazın ise 1/4 hissesinin satışı limited şirkete yapılmış olup serbest satış niteliği taşımadığından emsal alınması uygun olmadığı gibi dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların değerlendirme tarihlerindeki Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından re"sen belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Müdürlüğünden getirtilip, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle; hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal kabul edilen taşınmazların ise bilirkişilerce değerlendirmeye esas alınan satış tarihi itibariyle fiili imar uygulaması sonucu oluşan imar parselleri mi, yoksa imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parselleri mi oldukları ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup, alınacak cevaplara göre bilirkişi kurulu raporu denetlenmeden hüküm kurulması mümkün değildir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde re"sen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru görülmemiştir.
Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 28/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.