8. Hukuk Dairesi 2017/417 E. , 2017/1169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı 01.01.2014 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 26.12.2014 tarihinde tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 3.500,00 TL’den 2014 yılı Haziran, Temmuz, Eylül, Ekim, Kasım, Aralık ayları kira bedeli ile KDV alacağı, ciro prim bedeli, aidat alacağı, elektrik kullanım yansıtma bedeli ve su kullanım yansıtma bedeli ve işlemiş faiziyle birlikte toplamda 31.363,65 TL’nin tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlulara 30.12.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular vekili 31.12.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, takip talebi ile istenilen meblağların gerek kira, gerekse diğer alacaklar yönünden fahiş olduğunu, kira bedeli her ne kadar sözleşmede belirlenmiş olsa da yeniden uyarlama ile tespiti gerektiğini, kiralayan alacaklının sözleşmeden kaynaklı edim ve taahhütlerini yerine getirmemesinden kaynaklı olarak müvekkilinin taşınmazı beklentilerine uygun şekilde kullanamadığını ve zarar ettiğini bildirerek takibe ve borca itiraz etmiştir.
Davacı alacaklı İcra Mahkemesi"ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, borçlunun itiraz dilekçesinde ödeme emrindeki kiranın rayiç kira bedeli olmadığını, meblağların gerek kira gerekse diğer alacaklar yönünden fahiş olduğunu belirttiği, kira sözleşmesinde bir aylık kira karşılığı olarak 3.500,00 TL + KDV ve %3 ciro primi ve KDV"nin gösterildiği, sabit kira dışındaki %3 ciro priminin hesaplanabilir ve belirgin olmadığı, %3 ciro primi olarak belirlenen kira bedeli miktarının hesaplanmasının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, tarafların iddia ve savunmalarına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin kira alacağı ve faizine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İcra ve İflas Kanunu"nun 269/2. Maddesi gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı Yasanın 62. Maddesi dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise, akdi kabul etmiş sayılır. İcra ve İflas Kanunu"nun 269/c maddesine göre borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemeyeceğini bildirerek itiraz etmiş ise, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re"sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur.
Somut olayda, davalı borçlular vekili itirazında, kira ilişkisine itiraz etmemiş, aksine alacaklı ile aralarındaki kira ilişkisini kabul ederek, kira bedelinin yeniden uyarlama ile tespiti gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı borçlular vekili takibe itirazında açıkça ve ayrıca sözleşmeye karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleşmiştir. Zira kiracılık sıfatında bir anlaşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık kira miktarı konusundadır. Bu durumda mahkemece aylık kira bedeli sözleşmede kararlaştırılan şekilde hesaplanarak alacak miktarı buna göre belirlendikten sonra yapılan ödemelerin mahsubu ile davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden, işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tahliye ve sair alacağa ilişkin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte yazılı nedenlerle kararın kira alacağı ve işlemiş faizine ilişkin kısmının BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 06.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.