(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2012/25067 E. , 2013/16497 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalıların 18.06.2003 tarihinde vekaletname çıkartıp 750.00 TL masraf vererek davalarını takip etmesi için vekil tayin ettiklerini, yargılama sırasında kalan masrafların kendisi tarafından karşılandığını, bütün masrafları karşılaması istenilince bunu kabul etmeyerek davalardan çekildiğini, daha sonra bir kısım masrafları ödemeleri üzerine yeniden vekalet çıkarttıklarını, bu vekaletnameyle davaları takip ettiğini, davalıların vekalet ücretini ödemediklerini, kendisini vergi dairesine şikayet ettiklerini ve bu olay nedeniyle çok üzüldüğünü ileri sürerek maddi ve manevi zararının davalılardan tazminine karar verilmesini istemiştir.
Davalılar, davanın zamanaşımına uğradığını, davacıya borçlarının olmadığını, vekalet ücretini ödediklerini, masrafları kendilerinin karşıladığını, dosyaya yatırdıkları teminatın davacı tarafından çekildiğini, manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, maddi tazminat davasının kısmen kabulüne ve manevi tazminat davasını reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle
yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava avukatlık ücret sözleşmesinden kaynaklanan vekalet ücreti alacağına ilişkindir. Davacı, davalıların vekilliğini üstlendiğini, davalılar adına davalar açtığını, masrafları kendisinin üstlendiğini ve vekalet ücretinin ödenmediğini belirterek vekalet ücreti alacağının tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davalılar ise vekalet ücretinin ödendiğini ve masrafların kendilerince karşılandığı ve davacıya herhangi bir borçlarının bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının ücrete hak kazanıp kazanmadığı, ücrete hak kazanmışsa ne kadar alacağının olduğu ve yargılama masrafların kim tarafından karşılandığı hususundadır.
Mahkemece, davacının vekalet ücreti ve yargılama masraflarını talep edebileceği gerekçesiyle bilirkişi raporu esas alınarak 4.051.96 TL"sının davalı ..."den ve 262.63 TL"sının davalı ..."den tahsiline karar verilmiştir.
Davalılar 18.06.003 tarihinde vekaletname çıkartarak davacıyı avukat olarak tayin etmişlerdir. Davacı bu vekaletnamelere dayanarak davalar açmış ve yargılamalara katılmıştır. Davacı ücretini alamadığı gerekçesiyle 18.10.2004 tarihinde çekilme dilekçesi vermiştir. Davacı, dava dilekçesinde karşılıklı olarak anlaşarak çekildiğini beyan etmiştir. 10.11.2004 tarihinde davalılar yeni vekaletnameler çıkartarak davacıyı yeniden vekil tayin etmişler davacı bu vekaletnamelere dayanarak vekillik görevini yapmıştır. Davacı karşılıklı anlaşarak çekildiğini beyan ettiğine göre çekilme tarihinden önceki işler için ücret talep edemez. Ayrıca davacı davalıların ilk dava açılırken 750.00 TL yargılama masrafı verdiklerini kalan masrafları kendisinin yaptığını iddia etmiştir. Davalılar masrafların kendilerince karşılandığını savunmuşlardır. Yargılama masraflarının davalılar tarafından karşılandığının kabulü zorunlu olup aksini davacı ispatlamalıdır. Davacı iddiasını ispat için dosyaya delil sunmamıştır. Bu itibarla; mahkemece, davalılar tarafından verilen yeni vekaletnamelerden sonraki yapılan işler için davacının vekalet ücreti talep edebileceğinin kabul edilerek ve dosya masraflarının davacı tarafından yapıldığını ispat edilemediği hususu gözetilerek az yukarıda açıklanan ilke ve açıklamalar ışığında bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle hâsıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2012/25067-2013/6497
SONUÇ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı bulunan kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.