13. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/16806 Karar No: 2013/16493 Karar Tarihi: 17.6.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/16806 Esas 2013/16493 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/16806 E. , 2013/16493 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR Davacı vekili, 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca zararların karşılaması için davalı idareye başvurduğunu, başvuru neticesinde 49.535,00 TL ödenmesine karar verildiğini ancak davalı idarenin süresinde ödeme yapmadığı için hakkında icra takibi yaptıklarını, davalının haksız itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının talebinde haklı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, davalının ... İcra Müdürlüğü’nün 2008/649 esas sayılı takip dosyasında 50.278,00 TL"lik borca yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİNE asıl alacak olan 49.535,00 TL dava sırasında ödendiğinden TAKİBİN yalnızca 743,00 TL"lik faiz alacağı yönünden devamına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, 5233 sayılı kanundan doğan zararların karşılanması için eldeki davayı açmış, davalı hakkında yaptığı ilamsız takip sonucunda davalı itirazda bulunmuş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sulhnamenin onaylandığı tarihinden itibaren 3 ay içinde belirlenen zararın karşılanması gerektiği, davalı idarenin 3 aylık sürenin sonunda 24.03.2008 tarihinde temerrüte düştüğü, bu tarihten itibaren asıl alacağa faiz işleyeceği belirtilmiştir. 5233 sayılı kanunun 13.maddesinde sulhnamede belirlenen zararlar, sulhnamenin imzalanmasından sonra valinin onayı üzerine ifa tarzına göre Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten üç ay içerisinde karşılanacağı düzenlenmiştir. 5233 sayılı kanunun 13. maddesinde belirtilen bu süre düzenleyici bir süre olup alacağı muaccel hale getirir. Ancak davalının temerrüte düşmesi için BK 101. maddesi gereğince ayrıca temerrüt ihtarı gerekir. Davacı Borçlar Kanunu 101. maddeye göre davalıyı temerrüde düşürmemiştir. Buna göre BK.nun 101. maddesi hükmüne göre muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı bu madde hükmüne göre davalıyı temerrüde düşürmediğinden icra takibinde işlemiş faiz talebi yerinde değildir. O halde takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde işlemiş faiz alacağı ile birlikte takibin devamına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. 2-Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.