Esas No: 2017/7418
Karar No: 2021/3342
Karar Tarihi: 09.03.2021
Danıştay 6. Daire 2017/7418 Esas 2021/3342 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2017/7418
Karar No : 2021/3342
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- … Kent Konut Yapı Kooperatifi
…
11- …
VEKİLLERİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 25/03/2015 tarih ve E:2013/5554, K:2015/1767 sayılı bozma kararına uyularak davanın 229.275,00 TL maddi tazminat istemi yönünden kabulü ile istemin 25.475,00 TL kısmı yönünden reddi yolunda ... İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararın, davalı idare tarafından kabule ilişkin kısmının usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Ankara İli, Etimesgut İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki hisseleri parselasyon işlemi ile … ada, … parsel sayılı taşınmaza taşınan davacılar tarafından; parselasyon işlemine muvafakatları bulunmadığı önceki parselin kentsel merkez alanında bulunduğu yeni parselin ise merkeze uzak bir köşede bulunduğu, eski parselin daha sonra bir inşaat şirketine satıldığı belirtilerek iki parsel arasındaki değer farkına karşılık 254.750,00 TL'nin parselasyon işleminin yapıldığı tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte ödenmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Temyize konu kararda; ... Asliye Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında yaptırılan keşif ve bilirkişi raporu ile dosyadaki bilgi ve belgelerin birlikte değerlendirilmesinden, davacıya ait taşınmaz ile yeni tahsisi yapılan taşınmazlar arasında eşdeğerlik ilkesine aykırı şekilde değer farkı bulunduğu ve davacı tarafından uğranılmış olan bu zararın parselasyon işlemini tesis eden davalı idarece tazmini gerektiğinin açık olduğu, bilirkişi incelemesi ile ortaya konulan zararın (iki taşınmaz arasındaki değer farkının) davalı idare tarafından ödenmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından davanın 229.275,00 TL maddi tazminat istemi yönünden kabulü ile istemin 25.475,00 TL kısmı yönünden reddi yolunda karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davanın süresi içinde açılmadığı, dava konusu parselasyon işleminin yasalara uygun olarak yapıldığı ve maliklerce itiraz edilmeden parselasyon işleminin kesinleştiği, işlemin hukuka ve mevzuata uygun olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, davacının eski parseli ile davacıya tahsis edilen parselin arasında ekonomik bakımdan farklılığın bulunduğu, bu zarara davacının katlanması halinde mağdur olacağı, mahkeme kararının hukuka ve mevzuata uygun olduğu belirtilerek temyiz istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Ankara İli, Etimesgut İlçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki hisseleri parselasyon işlemi ile … ada, … parsel sayılı taşınmaza taşınan davacılar tarafından; parselasyon işlemine muvafakatları bulunmadığı önceki parselin kentsel merkez alanında bulunduğu yeni parselin ise merkeze uzak bir köşede bulunduğu, eski parselin daha sonra bir inşaat şirketine satıldığı belirtilerek iki parsel arasındaki değer farkına karşılık 254.750,00 TL'nin parselasyon işleminin yapıldığı tarihinden itibaren işletilecek faiziyle birlikte ödenmesi ödenmesi talebiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 125. maddesinin 1. fıkrasında idarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolunun açık olduğu belirtilmiş, son fıkrasında ise, idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararları ödemekle yükümlü olduğu, hükmüne yer verilmiştir.
İdare kural olarak yürüttüğü kamu hizmetiyle nedensellik bağı kurulabilen zararları tazminle yükümlü olup; idari eylem ve işlemlerden doğan zararlar idare hukuku kuralları çerçevesinde, hizmet kusuru veya kusursuz sorumluluk ilkeleri gereği tazmin edilir. İdarenin yürütmekle görevli olduğu bir hizmetin kuruluşunda, düzenlenişinde veya işleyişindeki nesnel nitelikli bozukluk, aksaklık veya eksiklik şeklinde tanımlanabilen hizmet kusuru; hizmetin kötü işlemesi, geç işlemesi veya hiç işlememesi hallerinde gerçekleşir ve idarenin tazmin yükümlülüğünün doğmasına yol açar.
3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesinde, “İmar hududu içinde bulunan binalı veya binasız arsa ve arazileri malikleri veya diğer hak sahiplerinin muvafakatı aranmaksızın, birbirleri ile, yol fazlaları ile, kamu kurumlarına veya belediyelere ait bulunan yerlerle birleştirmeye, bunları yeniden imar planına uygun ada veya parsellere ayırmaya, müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre hak sahiplerine dağıtmaya ve re'sen tescil işlemlerini yaptırmaya belediyeler yetkilidir. Sözü edilen yerler belediye ve mücavir alan dışında ise yukarıda belirtilen yetkiler valilikçe kullanılır.” hükmüne yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 18. maddesinin başlıca amacı, imar planı ve mevzuat hükümlerine uygun olarak yapılaşmaya elverişli imar parselleri elde edilmesini ve düzenlemeye tabi tutulan yerlerin ihtiyacı olan, imar planında umumi hizmetlere ayrılan alanların bedelsiz olarak kamu eline geçmesini sağlamak suretiyle, düzenli ve sağlıklı bir kentleşmeyi gerçekleştirmektir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İmar Kanununun 18. maddesi uyarınca parselasyon planlarının hazırlanması ile bir yandan düzenlemeye giren kadastral parselden daha fazla değere sahip imar parselleri oluşturulmakta, diğer taraftan düzenlemeye tabi tutulan bölgenin gereksinimi olan hizmet ve tesisler için kullanılmak üzere umumi hizmet alanlarının (Milli Eğitim Bakanlığına bağlı ilk ve ortaöğretim kurumları, yol, meydan, park, otopark, çocuk bahçesi, yeşil saha, ibadet yeri ve karakol gibi) elde edilmesi sağlanmaktadır.
Anılan madde uyarınca yapılan parselasyon işleminde kişilerin düzenlemeye giren parselleri ile düzenleme sonrası tahsis edilen parselleri arasında değer farkı bulunması durumunda, parselasyon işlemlerinin Kanun ve Yönetmeliklere aykırılığı öne sürülerek iptalinin istenilmesi gerekmektedir. Sözkonusu değer farkı bir iptal nedenidir ve tazminat hukuku kapsamında değildir.
Uyuşmazlıkta, davacılar tarafından parselasyon işlemi sonucunda eski parseline oranla daha az değerli parsellerin tahsis ediliği iddiasını, sahibi olduğu taşınmaza yönelik parselasyon yapılmasına ilişkin işleme karşı açtığı davada ileri sürmesi ve şayet hukuka aykırı bir uygulama varsa belirtilen dava sonucunda verilecek karar ile bu durumun ortaya konulması gerekirken, söz konusu işleme karşı dava açılmadığı anlaşılmakla, davacıların rıza gösterdiği anlaşılan idari işlem nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmininin istenilmesine hukuken olanak bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, davanın reddi gerekirken davanın kısmen kabulüne ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.2577 sayılı Kanunun 49. maddesine uygun bulunan davalının temyiz isteminin kabulüne,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle davanın … TL maddi tazminat istemi yönünden kabulü ile istemin … TL kısmı yönünden reddi yolunda verilen temyize konu ... İdare Mahkemesince verilen … tarihli, E:…, K:… sayılı kararının kabule ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanunun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 09/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.