13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/23392 Karar No: 2019/10211 Karar Tarihi: 17.10.2019
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/23392 Esas 2019/10211 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/23392 E. , 2019/10211 K.
"İçtihat Metni"
1-..., 2-... vekilleri avukat ... ile ... aralarındaki dava hakkında ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 23/03/2016 tarih ve 2015/376-2016/235 sayılı hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşuldu. KARAR Davacılar, ... ili, ... parsellerde bulunan taşınmazlarının TCDD tarafından kamulaştırıldığını, taşınmazlara dava dışı ...’nun da 1/3 oranında hissedar olduğunu, bu hissedarın Av. ... ile taşınmazların %10’u üzerinden avukatlık ücreti ödeneceği hususunda anlaşmış olduğunu ve vekaletname verdiğini, bu vekaletnamenin kendilerini de kapsayan müşterek vekaletname olduğunu ancak söz konusu davalarda davalı avukata kendileri için vekillik yapmaması talimatını verdiklerini, davalının da bu durumu kabul ettiğini, buna rağmen davalı avukatın kendilerinin avukatı olmadığı halde avukatlık ücretini kesmiş olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 4.000,00 TL alacağın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davacı ... tarafından açılan davanın kabulüne, 2.000,00 TL"nin dava tarihi olan 02/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı ..."na verilmesine, davacı ... tarafından açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 14.07.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK"un 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 01.01.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL"ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.02.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay Daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davalı tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle 2.190,00 TL"yi geçmediğinden HUMK"un 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi, gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 17/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.