Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15653
Karar No: 2020/5994
Karar Tarihi: 08.10.2020

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/15653 Esas 2020/5994 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, hükmen mirası reddi istemişlerdir. Davalılar ise bu talebi reddetmişlerdir. Mahkeme, davayı kabul etmiştir. Davalılar bu kararı temyiz etmiştir. Mirasın hükmen reddi talepleri, miras bırakanın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olup olmadığının araştırılmasını gerektirir. Mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi yoktur. TMK'nın 605/2 maddesi uyarınca, murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin borca batıklığına işaret etmektedir. Mirasın hükmen reddi istemlerinde, terekenin açıkça borca batık olup olmadığı araştırılmalıdır. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak araştırılması gerekmektedir. Ayrıca, mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması gerekmektedir. Mahkeme, kararda bu hususlara dikkat edilmediği için hükmün bozulmasına karar vermiştir.
Kanun Madd
14. Hukuk Dairesi         2016/15653 E.  ,  2020/5994 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26/06/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... ... AŞ. vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
    Davacılar vekili, 16/05/2015 tarihinde ölen mirasbırakan ..."ın terekesinin borca batık olması nedeni ile mirası hükmen reddin tespitini istemiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı ... ... AŞ. vekili ve davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takibe konu borç miktarı gözönünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca TMK"nun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına ilişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunulması zorunludur. Davanın niteliği gereği davalı-alacaklıların, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmemeleri ve bilmelerinin de mümkün olmaması, terekenin borca batık olup olmadığına yapılan yargılama sonrasında karar verildiği durumlarda yargılama gideri ve harçtan davalıların değil davacıların sorumlu tutulması, davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekmektedir.
    TMK"nın 426/2 maddesine göre bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaati çatışırsa vesayet makamının ilgilisinin isteği üzerine veya resen temsil kayyımı ataması gerekmektedir. Mahkemece, mirasın reddinde annenin hukuki yararı ile çocukların hukuki yararı çatıştığında, küçüklere kayyım tayin ettirilmesi, husumetin kayyıma yöneltilmesi, kayyım gösterdiği takdirde delillerin toplanması gerekirken 24.10.2003 doğumlu ...’a, 30.06.2009 doğumlu ...’a ve 09.11.2012 doğumlu ...’a kayyım tayin ettirilmeden işin esasının incelenerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    Öte yandan somut olayda, mirasbırakanın ölüm tarihi itibari ile bankalardan aktif ve pasifi ile hesap hareketi araştırılmalı, ... plakalı araç terekenin aktifi kapsamında kabul edilerek ölüm tarihi itibari ile değeri uzman bilirkişi tarafından belirlenmeli ve mirasbırakanın borçları ölüm tarihine göre hesaplanmalıdır.
    Kabule göre de, tüzel kişilere ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat Kanunu"nun 12. ve 13. maddelerine uygun olarak tebliğ mümkün olmazsa, (Tebligat Yönetmeliği madde 57/4 uyarınca) ticaret siciline kayıtlı son adresine Tebligat Kanunun 35/4. maddesi hükmüne göre tebligatın yapılması gerekir.
    Dosya içeriğine göre, davalı ... Varlık Yönetimi A.Ş.’ne gerekçeli karar, yukarıda açıklanan usul izlenmeden ve ticaret siciline kayıtlı son adresi araştırılmaksızın Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebliğ edilmiş olması doğru görülmemiştir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi