20. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/1204 Karar No: 2019/3559
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2019/1204 Esas 2019/3559 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2019/1204 E. , 2019/3559 K.
"İçtihat Metni"
........ Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde borçlu "....." adresli gayrimenkule ait yönetim gideri borcunu ödemediğini, borcun..... Esas sayılı dosyasına konu olduğunu, ödeme emrinin 29/05/2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiğini borçlunun süresi içinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, beyanla borçlunun haksız itirazının iptaline davalı aleyhine alacağın % 20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davalının ......Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazın 5.700,00 TL asıl alacak 4.187,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.887,75 TL kısım için iptaline bu kısım için takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak likit olmakla birlikte subutu yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, itirazın iptali istemine ilişkinidr Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile yönetim planı ve tapu kayıtlarının incelenmesinden; dava konusu sitenin birden fazla parsel üzerinde kurulu olup, Kat Mülkiyeti Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin 5711 sayılı Kanunun 22. maddesi ile Kat Mülkiyeti Kanunu"na eklenen 66. ve devamı maddelerinde düzenlenen Toplu Yapılara İlişkin Özel Hükümler uyarınca sitede henüz toplu yapı yönetimine geçilmediği anlaşılmaktadır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerinin değil, genel hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Buna göre görev hususu da genel hükümler uyarınca belirlenmelidir. Hukuki uyuşmazlıklarda asliye hukuk mahkemelerinin görevi asıl, sulh hukuk mahkemesinin görevi ise istisnadır. Özel bir kanun hükmü ile açıkça sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı bildirilmeyen bütün dava ve işler asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu nedenle mahkemece; asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ve davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/05/2019 günü oy birliği ile karar verildi.