Hakaret - tehdit - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/2259 Esas 2015/3053 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/2259
Karar No: 2015/3053
Karar Tarihi: 18.06.2015

Hakaret - tehdit - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/2259 Esas 2015/3053 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir kişinin hakaret, tehdit ve yaralama suçlarından mahkumiyetine karar verdi. Ancak müştekinin davaya katılmak istememesi sebebiyle yaralama suçundan ceza verilmesine yer olmadığına hükmedildi. Sanığa yüklenen suçların doğru olarak nitelendirilip, Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu ve temyiz nedenleri yerinde görülmediği belirtildi. Ancak TCK'nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi sebebiyle kararda düzeltme yapıldı ve hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması hükme bağlandı. Kanun maddeleri ise şöyle: - 5320 sayılı Kanunun 8/1 - 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi - TCK'nın 53/1-(c) bendi ve 125/3-a maddesi - 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi.
18. Ceza Dairesi         2015/2259 E.  ,  2015/3053 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve temyiz başvurusunun müşteki sanık sıfatıyla yapıldığı belirlenerek dosya görüşüldü:
    1-Sanık ... hakkında yaralama suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair karara yönelik temyizde;
    Müştekinin 14.10.2010 tarihli duruşmadaki beyanında, davaya katılmak istememesi karşında, davaya katılma hakkı olmayıp Kanun yoluna başvurma hak ve yetkisi bulunmadığı,
    Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca müşteki ..."in tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE,
    2-Sanık ... hakkında kurulan hükümlerin temyizine gelince;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
    Sanığa yükletilen hakaret ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu,
    Temel cezanın doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, bu hususun sonuca etkili görülmediği,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bir yanılgı olduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktası, tebliğnameye uygun olarak, TCK"nın 53/1-(c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması, biçiminde DÜZELTİLMEK ve başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükümler, bu bağlamda ONANMAK suretiyle, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca davanın esasına, 18/06/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.