2. Hukuk Dairesi 2014/12527 E. , 2014/23236 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :Boşanma-Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar ve ziynet alacağı yönünden, davacı (kadın) tarafından ise; tazminatlar, nafakalar ve ziynet davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Mahkemece, evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve boşanmaya neden olan olaylarda, davalı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı, kusur olarak yüklenmiş ise de; toplanan delillerden, davalı kocanın, davacı eşine 17.01.2013 tarihinde fiziksel şiddete başvurması olayından sonra, davacı tanıklarının bayanlarından anlaşılacağı üzere davacı kadının, davalı eşi hakkında verilen uzaklaştırma kararı sona ermeden eşini telefonla arayarak eve çağırıp, eşiyle barıştığı, böylece kadının kocasını affettiği en azından bu olayı hoşgörüyle karşılamış sayılması gerektiği, bu eylemin kocaya kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır. Bir araya gelmelerinden sonra da taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan bırakmayacak nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilememiş, Türk Medeni Kanununun 166/1"nci maddesinde yer alan çekılmezlik ve temelden sarsılma unsuru davada gerçekleşmemiştir Durum böyleyken mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçeyle boşanma kararı verilmesi doğru değilse de; boşanma hükmü temyiz edilmediğinden bu husus bozma nedeni yapılmamış; yanlışlık eleştirilmekle yetinilmiştir.
2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı gibi, tarafların boşanmayı sağlayan kusurlu davranışları bulunmamaktadır. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmek için nafaka yükümlüsünün kusuru aranmayacağından ve davacı kadının boşanma sonucu yoksulluğa düşeceği (TMK.md.175/1) anlaşıldığından; tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
3-Yukarıda 1. bentte açıklandığı gibi, tarafların boşanmayı gerektiren kusurları bulunmamaktadır Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesı için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı koşuldur (TMK. md.174/1-2). Durum böyleyken davalı kocanın ağır kusurlu olduğunun kabulü ve bu hatalı kusur belirlemesine göre davacı kadın lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi isabetsiz olmuş, bozmayı gerektirmiştir.
4-Davacı kadın, cins ve adetlerini bildirdiği ziynet eşyalarının aynen, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde bedellerine karşılık fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 37.000 TL"nin iadesini talep etmiştir. Davalı koca ise verdiği cevap dilekçesinde düğünde kendi üzerine takılan ziynetleri düğün borçlarını kapatmak için kullandığını ,diğer ziynetler yönünden bir tasarrufunun olmadığını ziynetlerin nerede olduğunu bilmediğini beyan etmiştir. Somut olayda davacı (kadın) dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını, ve götürülmesine engel olunduğunu, evde kaldığını, isbat yükü altındadır. Olayda kadın, dava konusu ziynet eşyasının, götürülmesine engel olunduğunu ve zorla elinden alındığını, daha önceden götürme fırsatı elde edemediğini ispat edememiştir.Bununla birlikte yargılama sırasında bilirkişi tarafından yapılan incelemede davalı (koca) üzerinde (45) adet çeyrek altın, 22 ayar 10gram 4 adet bilezik takıldığının tespit edildiği bildirilmiştir. Düğünde takılan ziynet eşyası ve takı paraları eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça hangi eşe takılırsa takılsın eşlerden kadına ait sayılır. Bu fiili karinenin aksini iddia eden bunu kanıtlamalıdır. Davalı kocanın bu karinenin aksini ispat edemediği, davacı kadının da yemin deliline dayanmadığının anlaşılmasına göre,davalı kocanın beyanı ve bilirkişi raporu doğrultusunda düğün sırasında davalı kocaya takıldığı anlaşılan (45) adet çeyrek altın, 22 ayar 10 gram ağırlığında 4 adet bilezik yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak davacı kadın yararına hükmedilen maddi ve tazminata ilişkin bölümleri ile ziynet davası yönlerinden BOZULMASINA, hükmün temyize konu bozma kapsamı dışında kalan bölümlerinin ise yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın Selçuk"a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 123.60 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının Hamiyet"e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.19.11.2014(Çrş.)