14. Hukuk Dairesi 2016/14355 E. , 2020/5993 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı-karşı davacı aleyhine 19/07/2013 gününde verilen dilekçe ile temliken tescil terditli sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak ve davalı-karşı davacı vekili tarafından davacı-karşı davalı aleyhine 19/08/2013 gününde verilen dilekçe ile meni müdahale ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne dair verilen 21/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili; tarafların kardeş olduklarını, dava konusu taşınmazın babalarına ait iken 1990 yılında kadastro çalışmaları ile davalı adına tescil edildiğini, taşınmazda bütün ailenin katkılarıyla yapılmış olan evde müvekkilinin 2001 yılından beri oturduğunu, 2009 yılında davalının taşınmazı 12.000,00TL karşılığında harici satış sözleşmesi ile müvekkiline sattığını, müvekkilinin buna güvenerek taşınmaza masraflar yaptığını ancak davalının satış bedelini almayarak tapu devrinden kaçındığını ve 2013 yılında müvekkilinden taşınmazı boşaltmasını istediğini, Türk Medeni Kanununun 724. maddesi uyarınca taşınmazın mahkemece tespit edilecek bedelinin müvekkili tarafından davalıya ödenmesinden sonra müvekkilinin iyiniyetle yaptığı masrafların taşınmazın değerinden çok fazla olması nedeni ile dava konusu taşınmazın davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, bu talebinin kabul edilmemesi halinde müvekkilinin taşınmaza yaptığı masrafların faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş ve 22.06.2015 tarihinde harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile dava değerini 27.860,00TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap ve (Süresinde ve harçlandırdığı) karşı dava dilekçesi ile, müvekkilinin kadastro tespitinden önce taşınmazı önceki maliki Mustafa Demirci"den satın aldığını, yapıyı müvekkilinin tek başına yaptığını, davacının taşınmazda geçici olarak oturmasına izin verdiğini, taşınmazı satmadığını, tadilatların bir kısmını müvekkilinin yaptığını, davacının yaptığı tadilatların ise müvekkilinin rızası dışında olduğunu, müvekkilinin davacıya ... 2. Noterliğinden ihtarname göndermesine rağmen davacının taşınmazı boşaltmadığını beyanla davacının müdahalesinin menini, 03/07/2008 tarihinden itibaren şimdilik 8.000,00TL ecrimisilin karşı tarafın alacağından mahsup edilerek artan kısmın müvekkiline ödenmesini istemiş ve 07.07.2015 tarihli harçlandırdığı ıslah dilekçesi ile karşı davasının değerini 13.198,54TL’ye yükseltmiştir.
Davacı-karşı davalı vekili, karşı davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme, davacı-karşı davalı ..."ın tapu iptal ve tescil talebinin reddine, alacak talebinin kabulü ile 27.860,00 TL"nin yasal faizi ile birlikte davalı- karşı davacı ..."dan alınarak davacı- karşı davalı ..."a verilmesine, davalı-karşı davacı ..."ın ecrimisil talebinin kabulü ile 13.198,54 TL ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte davacı- karşı davalı ..."dan alınarak davalı-karşı davacı ..."a verilmesine, mahsup talebinin kabulü ile 27.860,00 TL"den 13.198,54 TL"nin mahsubu ile neticeten 14.661,46 TL"nin 12.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 2.661,46 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 22/06/2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı-karşı davacı ..."dan alınarak davacı- karşı davalı ..."a verilmesine, davalı-karşı davacı ..."ın meni müdahale talebinin kabulü ile davacı-karşı davalı ..."ın dava konusu taşınmaza müdahalesinin meni ile boş olarak davalı-karşı davacı ..."a teslimine karar vermiştir.
Hükmü davacı-karşı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanunu madde 724’te düzenlenen temliken tescil terditli sebepsiz zenginleşme nedeni ile alacak ve karşı dava, meni müdahale ve ecrimisil istemine ilişkindir.
Ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (Olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (YHGK"nun 25.02.2004 gün ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
Somut olayda; davalı-karşı davacı ..., davacı-karşı davalı ...’a dava konusu taşınmazda geçici olarak oturması için izin verdiğini kabul etmiştir. Davacı-karşı davalının taşınmazda uzun süreden beri kardeşi olan davalı-karşı davacı ...’ın muvafakatı ile oturduğu ancak davalı-karşı davacı ...’ın ... 2. Noterliğinden ihtar göndererek muvafakatini geri aldığı anlaşılmakla ihtarın davacı-karşı davalı ...’a tebliğ edildiği tarihi olan 26.06.2013 tarihinden önceki dönem için davacı- karşı davalı ...’ın fuzuli şagil olduğu söylenemez. Başka bir anlatımla, 26.06.2013 tarihinden önceki dönem için kötüniyetli zilyedin mülkiyet hakkı sahibine ödemekle yükümlü olduğu haksız işgalden kaynaklanan ecrimisille davacı- karşı davalının sorumlu tutulmasına olanak yoktur. Hal böyle iken, 26.06.2013 tarihinden dava tarihine kadar olan dönem için aylık ecrimisil bedeline hükmedilmesi gerekirken 26.06.2013’ten önceki dönem için de ecrimisile hükmedilmiş olması doğru görülmemiş ve bu nedenlerle hükmün bozulması gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.10.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.