Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/182 Esas 2020/2046 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/182
Karar No: 2020/2046
Karar Tarihi: 02.06.2020

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2017/182 Esas 2020/2046 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, bir tapu iptali ve tescil davasına ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babasının ölümünden kısa bir süre önce davalı eşine devrettiği taşınmazlar için muvazaalı işlem yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Mahkeme, muvazaanın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddedilmesine karar vermiştir. Ancak, dosya içeriği ve toplanan delillerle birlikte incelendiğinde, diğer taşınmazların da aynı şekilde muvazaalı olarak devredildiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davanın tamamının kabul edilmesi gerektiği ve mahkemenin kararının bu noktada hatalı olduğu belirtilmiştir. Karar 6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince bozulmuştur.
1. Hukuk Dairesi         2017/182 E.  ,  2020/2046 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakan babası ...’ın maliki olduğu ... ada ... ve ... ile ... ada ... parsel sayılı taşınmazlarını ölümünden kısa bir süre önce davalı eşine satış suretiyle devrettiğini, temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, süresinde davaya cevap vermemiş, aşamada işlemlerin gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’ın maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki .../..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki .../..., ... ada ... parsel sayılı taşınmazdaki 12/36 payını 22.07.2014 tarihinde davalı ikinci eşine satış suretiyle temlik ettiği, 01.06.1932 doğumlu mirasbırakan ...’nin 18.11.2014 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak ilk eşi ...’den olma kızı davacı ..., ikinci eşi davalı ... ve ...’den olma dava dışı çocukları ..., ..., ..., ..., ... ve ...’nin kaldıkları anlaşılmaktadır.
    Gerçekten de, mirasbırakan ...’nin çekişmeli ... ada ... (eski ... ada ...) parsel ile ... ada ... (eski ... ada ...) parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalı oğluna mirastan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı biçimde temlik ettiği tüm dosya içeriğiyle anlaşıldığından anılan taşınmazlar hakkında davanın kabulüne karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizlik yoktur.
    Ancak, iradenin bölünmezliği ilkesi ve muvazaanın sabit bulunduğu olgusu gözetilerek anılan iki parça taşınmaz ile birlikte aynı akitle devredilen ... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkında da davanın kabul edilmesi gerekirken, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkındaki davanın reddedilmesi isabetsizdir.
    Hal böyle olunca; ... ada ... parsel sayılı taşınmaz bakımın da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    Davacının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.