20. Hukuk Dairesi 2012/12575 E. , 2013/6928 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi katılan Hazine, davalı ... mirasçıları vekili ile davacılar Adviye Onay, ... ve arkadaşları vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında .... Köyü 182 ve 207 sayılı parseller, kazandırıcı zamanaşamı zilyetliği nedeniyle ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... arkadaşları, taşınmazların murislerine ait Şubat 1962 tarihli 1, 2 ve 3 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla, adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmışlar; ... ve paydaşları, aynı iddiayla; ... ve ... ise, tapu malikleri mirasçılarından ... ve bunların mirasçısı ...."nin payını 1991 ilâ 1994 yılları arasında düzenlenen dört adet noter satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığı, sözü edilen kişilere düşecek ½"şer payın adlarına tapuya tescili; Orman Yönetimi, taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili; Hazine ise, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla davaya katılmışlardır.
Kadastro mahkemesinin 15.05.2003 gün ve 1991/298 – 2003/327 sayılı, davacı ve katılanların davalarının REDDİNE, katılan ... ve .... davalarında görevsizliğe, çekişmeli ... Köyü 182 ve 207 sayılı parsellerin tesbit gibi tapuya tesciline ilişkin kararı, Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle; Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 22.03.2007 gün ve 2006/10952 - 2007/3647 sayılı kararıyla hüküm bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacı tarafından ileri sürülen tüm delillerin toplanması, dayanılan tapu kayıtları ve diğer kayıtlar getirtilerek yöntemince uygulanması, tapu kaydının sınırları ve miktarı ile geçerli kapsamının belirlenmesi, orman kadastro tutanak ve haritaları ile eski tarihli memleket haritası, amenajman ve hava fotoğrafları uygulanarak, çekişmeli parsellerin, orman sınır hattına göre konumunun belirlenmesi, eski tarihli haritalar ve fotoğraflar üzerinde konumunun gösterilmesi, çekişmeli parsellerin ne zamandan beri, kimin tarafından ne şekilde zilyet edildiği, davalılar ve bayilerinin bir insan ömrünü aşan zilyetliklerinin bulunup bulunmadığının ve yararlarına zilyetlikle edinme koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonunda verilen, davacı ve müdahil davacı gerçek kişilerin davasının feragat nedeniyle, katılanlar Orman Yönetimi ve Hazinenin davalarının ise ispatlanamadığından reddine, katılanlar Hazma Yılmaz ve ....’ın tesbitten sonraki haklara dayandıklarından davalarının görev yönünden REDDİNE, çekişmeli Karaca Söğüt Köyü 182 ve 207 sayılı parsellerin tesbit gibi davalılar adına tapuya
tesciline, beyanlar hanesine 3. derece doğal sit alanı içinde kaldığının yazılmasına ilişkin 28.09.2009 gün ve 2008/249-1101 sayılı kararı, davanın diğer taraflarınca temyiz edilmemiş, sadece Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, 20. Hukuk Dairesinin 13.05.2010 gün ve 2010/5809-6364 sayılı kararı ile ikinci kez bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararına özetle; “... Köyü 182 ve 207 sayılı parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı gerçek kişi yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun belirlendiği gerekçesiyle Karaca Köyü 182 ve 207 sayılı parsellerin davalı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş ise de, bu parsellerin tüm yönlerden sınırlaması itirazsız kesinleşen devlet ormanları ile çevrili, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğinde olduğu, gerek 26.05.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinde gerekse 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 31/5/1970 tarihli ve 531 sıra no"lu Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/3 ve 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 25/7/1974 tarihli Orman Kadastro Yönetmeliğinin 40/A ve 30.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 30/1 ve 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/1 ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26/a maddesinde "... 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaçcık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların orman olarak sınırlandırılacağı"nın öngörüldüğü, 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi, orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat yapılmasına, hayvancılık amacı ile ağıl yapılmasına, bu kesimlerin özel mülke dönüşmesine izin vermediği, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım, inşaat ve hayvancılık yapmak amacı ile ağıl yapılamayacağı, bu tür yerlerin özel mülk olamayacağı, yönetimin derhal el koyma hakkına sahip olduğu, orman içi açıklıklardan yararlanabilmek için zorunlu olarak orman kullanılacaktır. Bu kullanım nedeniyle yeni açma, genişletme, yangın oluşması önlenemeyecek ve orman bütünlüğü bozulacağı, kanun koyucu orman sayılan yerlerden farklı bir kavram oluşturarak, hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda tarım ve inşaat ile özel mülke dönüşme yolunu kapadığı, bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesinin bu olguyu değiştirmeyeceği, etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağının tartışmasız olduğu, Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini aldığı [Y.H.G.K.’nun 10.12.1997 gün ve 1997/20-830 E. - /1034 K., 10.12.1997 gün ve 1997/20-808 E. - /1039 K., 22.10.2003 gün ve 2003/20-665 E. - /614 K. sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşımazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531 E.- 582 K. sayılı kararları]. orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereği orman sayıldığı için, 15.07.2004 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 26. maddesinin (a) ve (j) bentleri gereğince Devlet Ormanı olarak sınırlandırılmasının öngörüldüğü, bu tür yerlerin zilyetlik yolu ile kazanılamayacağı ve özel mülk olarak tescil edilemeyeceği, açıklanan hususlar gözetilerek gerçek kişilerin davasının reddine, Orman Yönetimi ve Hazinenin bu parsele ilişkin davasının ise kabulüne ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan araştırma sonunda bu kez ... ve arkadaşlarının davalarının feragat nedeniyle reddine, diğer davacılar ile katılan ... Yönetimi ile Hazinenin davasının esastan reddine, çekişmeli Karca Köyü 182 ve 207 sayılı parsellerin tesbitlerinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline .... ve ..."ın davalarında görevsizliğe karar verilmiş, hüküm davacılar ...., ... ve arkadaşları vekili, katılan Hazine ile davalı ... mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde ... serisi olarak, 1967 yılında seri bazında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, ile daha sonra 22 numaralı Orman Kadastro Komisyonunca 1981 yılında yapılıp 24.07.1981 tarihinde ilân edilerek 24.07.1982 tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 1988 ilâ 1990 yılları arasında yapılıp 08.07.1991 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşmemiş olan aplikasyon, sınırlandırması yapılmamış ormanların kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2896 ve 3302 sayılı Kanunlar ile değişik 2/B uygulaması vardır.
1) Mahkemenin, davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., .... ve ..."nun çekişmeli.... Köyü 180, 182, 197, 200 ve 207 sayılı parsellere ilişkin davalarının feragat nedeniyle, diğer davacılar ile müdahil Orman Yönetimi ile müdahil Hazinenin davalarıınn ise, esastan reddine; parsellerin tesbit gibi tesciline ilişkin 28.09.2009 gün ve 2008/249-1101 sayılı kararının davanın taraflarına tebliğ edildiği halde sadece Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilip diğer davacılar tarafından temyiz edilmemekle onların aleyhine kesinleştiği, gerekmediği halde, bu kişiler, temyiz edilen en son kararda taraf olarak gösterilmişler ise de, ilk karara göre aleyhlerine yeni hükümler tesis edilmeyip, kararı temyizde hukukî yararları bulunmadığından, ..., ..., ...., mirasçısı ... ve ... vekilleri Avukat ... ve ..."un temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2) Davalılar ... mirasçıları ... ve arkadaşları ile Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece kesinleşen ve hükmüne uyulan bozma kararı gereği diğer davaların reddine, Orman Yönetimi ve Hazinenin davasının kabulüyle 182 ve 207 sayılı parsellerin orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinde isabetsizlik yoktur.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...i ve ... vekili Avukat ... ve ..."in temyiz dilekçelerinin REDDİNE, yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine,
2) Yukarıda ikinci bentde açıklanan nedenlerle davalılar ... mirasçıları ... ve arkadaşları ile Hazinenin temyiz itirazlarının reddiyle çekişmeli Karca köyü 182 ve 207 sayılı parselere ilişkin hükmün ONANMASINA, aşagıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18.06.2013 günü oy birliği ile karar verildi.