1. Hukuk Dairesi 2016/17286 E. , 2020/2044 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar dahili davalı Hazine ve davalılar Ayşe vd. vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR
Dava, tapu iptal ve mitasbırakanlar ... ve ...adlarına tescil isteğine ilişkindir.Davacılar, 1773 parsel sayılı taşınmazın, Soyadı Kanunundan önce ölen mirasbırakanları ... ve ...adına tespit ve tescil edildiğini, ancak bir kısım davalıların 1773 parselin malikleri ...ve ...’nin kendi mirasçıları olduğunu ileri sürerek tapuda isim tashihi yaptırarak davacıların murisi ... ve ...’nin kaydına baba adı ve soyadı ekleyerek taşınmazı kendi murisleri adına geçirdiklerini, davacıların murisleri ile davalıların murislerinin farklı kişiler olduğunu ileri sürerek, hukuka aykırı tashih ile davalıların murisleri ... ile ... adına kayıtlı tapunun iptali ile murisleri... çocukları ... ve ...adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Bir kısım davalılar, davanın reddini savunmuş, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... davayı kabul ettiklerini beyan etmişlerdir.Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairce; “...Somut olayda, elbirliği (iştirak) halinde mülkiyet söz konusu olup, dava dışı ortaklar bulunmaktadır. Hal böyle olunca, öncelikle ölü Hatice’nin mirasçılarının olurlarının alınması yada miras şirketine M.K.nun 640. mad. uyarınca atanacak temsilci aracılığı ile davanın sürdürülmesi, yargılama sırasında ...’nin terekesine temsilci olarak atandığı anlaşılan ...’in davada yer almasının sağlanması, terekeye temsilci atandıktan sonra davanın tereke temsilcisi aracılığıyla yürütüleceğinin gözetilmesi gerekirken, davanın görülebilirlik koşulu gözardı edilerek yazılı olduğu üzere davanın esası hakkında hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir.Dosya içeriği ve toplanan delillerden; yargılama sorasında alınan ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/207 Esas, 2016/153 Karar sayılı kararı ile davalılardan ...’ün ölüm tarihinin 01.01.1982 olduğunun tespitine karar verildiği, ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/449 Esas, 2016/688 Karar sayılı kararı ile ...’ün geriye mirasını bırakacağı mirasçısı bulunmadığından mirasının Hazineye bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, bilindiği ve 04/05/1978 tarih, 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararın da düzenlendiği üzere ölü kişi aleyhine dava açılması mümkün değil ise de, dava açıldığı tarihte davalı ...’nın kayden sağ olduğu, yargılama sırasında ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 01.04.2016 tarih, 2014/207 Esas, 2016/153 Karar sayılı kararı ile ...’nın ölüm tarihi tespit edilmekle 6100 sayılı ...nun 124. maddesi gereğince davacının, Hazineyi davalı taraf olarak göstermesine engel bir durum bulunmamaktadır.Hal böyle olunca, davacı tarafa davasını Hazineye yönlendirmesi için usulunce süre verilmesi, Hazineye savunma hakkı tanınmak ve delil bildirilmesi halinde bildirilen delillerin toplanmak suretiyle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu usuli eksiklik gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Tarafların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına alınan peşin harcın temyiz eden davalılara geri verilmesine, 02.06.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.