3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/2768 Karar No: 2019/2358 Karar Tarihi: 07.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/2768 Esas 2019/2358 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, sanığın kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar vermiş, ancak kararda eksiklikler saptanmıştır. Bu eksiklikler şunlardır: 1) altı ay sonra kati raporun verilebileceğinin belirtilmesi ve Adli Tıp uygulamalarına göre yüzdeki sabit izlerin tespiti bakımından sağlıklı bir değerlendirebilme yapılabilmesi için olay tarihinden itibaren altı aylık bir sürenin geçmesi gerektiği gözetilmeden hüküm tesisi, 2) eylemlerin tamamlandığına dair iddia ve kabul karşısında, yasal olmayan gerekçe ile sanık hakkında eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulüyle eksik ceza verilmesi, 3) sanık hakkında TCK'nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4) sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesine yeterli gerekçe gösterilmemesi. Bu nedenle mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise TCK madde 53/4 ve 53/1, TCK madde 29 ve 5271 sayılı CMK'nin 231. maddesi ve 6545 sayılı Kanun'un 72. maddesi.
3. Ceza Dairesi 2018/2768 E. , 2019/2358 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... hakkında kurulan hükmün sonunda “Sanık ... hakkında hükmedilen kısa süreli hapis cezasının ertelenmiş olması sebebiyle TCK madde 53/4 gereğince 53/1"de yer alan haklardan yoksun bırakılmasına yer olmadığına,” ibaresinin bulunması nedeniyle tebliğnamedeki 4 numaralı bozma görüşüne iştirak olunmamıştır. Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1) Katılan ... hakkında ...Devlet Hastanesinin 24.07.2011 tarihli raporunda sabit iz yönünden olay tarihinden altı ay sonra kati raporun verilebileceğinin belirtilmesi ve Adli Tıp uygulamalarına göre yüzdeki sabit izlerin tespiti bakımından sağlıklı bir değerlendirebilme yapılabilmesi için olay tarihinden itibaren altı aylık bir sürenin geçmesi gerektiği gözetilmeden bu kurala uyulmadan alınan 25.07.2011 tarihli rapora dayanılarak eksik inceleme ile hüküm tesisi, 2) Sanığın katılanlara yönelik silahtan sayılan sopa ile kasten yaralama eylemlerinin tamamlandığına dair iddia ve kabul karşısında, yasal olmayan gerekçe ile sanık hakkında eylemlerin teşebbüs aşamasında kaldığının kabulüyle eksik ceza verilmesi, 3) İlk haksız hareketin kimden geldiğinin belirlenemediği olayda, Yargıtay CGK’nin Dairemizce de benimsenen 22.10.2002 tarih, 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararında açıklandığı üzere, sanık hakkında TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması, 4) 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesinde 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanunun 72. maddesi ile yapılan değişiklikten önce, daha önceden verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararların yargılama konusu suçla ilgili kurulacak hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına engel teşkil etmeyeceği gözetilmeden ve 5271 sayılı CMK"nin 231. maddesine uygun yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca CMUK’un 326/son maddesi gereği kazanılmış hakları saklı kalmak kaydıyla istem gibi BOZULMASINA, 07.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.