
Esas No: 2012/15327
Karar No: 2013/3467
Karar Tarihi: 08.03.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2012/15327 Esas 2013/3467 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Kadastro)
Davacılar tarafından, davalı aleyhine 17.02.1973 gününde verilen dilekçe ile kadastro tespitine itiraz istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 30.11.1974 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastro tespitine itiraz isteğine ilişkindir.
Davacılar, kadastro tepiti sonucu 1097 ada 12 parsel sayılı taşınmazın davalı adına tespit edildiğini, murislerinden kendisine intikal ettiğini, kırk yılı aşkın süre ile zilyedliğinde bulunduğunu ileri sürerek davalı adına yapılan tespitin iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmaza tapu kaydı ile malik olduğunu, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 13.11.1973 tarihli oturumda tarafların duruşmaya gelmemesi nedeniyle dosya müracaata bırakılmış, 30.11.1974 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar temyiz etmiştir.
2613 Sayılı Kadastro ve Tapu Tahriri Kanunu ve Tüzüğünde devamlılığı sağlayan bir hüküm mevcut olmayıp, uyuşmazlıkların çözümü çoğunlukla genel hükümlere bırakılmıştır. Anılan Kanunun 34. maddesi gereğince, kadastro mahkemeleri yargılamayı bu kanunda yazılı hükümlere göre, hüküm bulunmayan hallerde ise genel hükümlere göre yapıp sonuçlandırır. Genel hükümler kavramı usul yönünden Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununu, esas yönden ise tüm genel yasaları kapsamına alır. Yani davaya konu olayda HUMK"nun 409. maddesi hükmü uygulanacaktır.
Ne var ki, 30.11.1974 tarihinde görülmekte olan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ise de karar kesinleşmeden önce 3402 sayılı Kadastro Kanunu 09.07.1987 tarihinde yayınlanarak 09.10.1987 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Adı geçen Kanunun 29/1. maddesinde, kadastro mahkemesinde, gelmeyen tarafın yokluğunda duruşma yapılacağı, taraflardan hiç biri gelmez ise dosyanın işlemden kaldırılmayacağı, hakimin toplanması mümkün olan delilleri inceleyeceği ve 30. madde hükmü gereğince işi karara bağlayacağı hükmü yer almıştır. Bu durumda mahkemece, işin esasına girilerek hak sahibinin belirlenmesi gerekir.
Mahkemece yukarıda değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.