20. Hukuk Dairesi 2013/4163 E. , 2013/6912 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi itiraz davacısı ... vekili ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri ....Belediyesi Yukarı Harem mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanun 713. maddesi hükmüne göre ... mirasçıları adına tescilini istemişlerdir.
Mahkemenin birleşen 1982/16 Esasa sayılı dosyasında: davacı vekili, tescili istenen çekişmeli taşınmazın ...’a ait iken ...’e ve onun tarafından ise müvekkili ...’e satıldığı gerekçesiyle tescil davasına itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinin 1. sırasında yazılı 11802 m2 yüzölçümündeki taşınmaz hakkındaki davanın kabulü ile bu yerin itiraz davacısı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalılardan Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/03/2001 gün ve 2001/1532-2362 sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davaya konu taşınmazla ilgili olarak 104 ada 13 parsel altında malik hanesi boş olarak 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi gereğince tutanak düzenlendiği; 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar kadastro mahkemesine re"sen devrolunur. Görev konusu kamu düzeni ile ilgilidir ve davanın her aşamasında re"sen gözetilir. Değinilen yönler gözardı edilerek işin esası hakkında hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.” denilmiş, mahkemece bozma kararına uyulmuştur.
Yargılama sırasında ..., Çekişmeli 104 ada 13 parsel sayılı taşınmazın kendisine ait olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır.
Mahkemece, bozma kararında her ne kadar dava dilekçesinin 1. sırasında kayıtlı taşınmazın 104 ada 13 parsel sayılı olduğu belirtilmiş ise de bu taşınmazın dava dilekçesinin 2. sırasındaki taşınmaz olduğu, bu taşınmazla ilgili davacıların davasından vazgeçtiği, 1. sırada kayıtlı taşınmazın 112 ada 73 parsel sayılı taşınmaz olduğu belirlendiği gerekçesiyle davaya
112 ada 73 parsel yönünden davam edilerek davacıların davasının reddine, tesciline itiraz davacısının davasının kabulüne, ...Beldesi, 112 ada 73 parsel sayılı taşınmazın 02/05/2012 havale tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (C ve B) harfiyle işaretli toplam 12333,008 m²"lik bölümün itiraz davacısı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide işaretli dubleks kagir evin tescile itiraz davacısı ... oğlu .... tarafından yapıldığının kütüğün beyanlar hanesine yazılmasına, aynı raporda (A) harfiyle işaretli 4063,355 m²"lik bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, 104 ada 13 parsel sayılı taşınmazın ise aslî müdahil ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş hüküm itirazcı vekili, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 2002 yılında yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacı ... ve davalı ... Yönetimine ayrı ayrı yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 18/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.