Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/11131
Karar No: 2021/11288
Karar Tarihi: 29.09.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/11131 Esas 2021/11288 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2020/11131 E.  ,  2021/11288 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    No : 2020/412-2020/98

    İlk Derece
    Mahkemesi : Adana 2. İş Mahkemesi
    No : 2014/520-2019/258

    Dava, sigorta primine esas kazancın tespiti istemlerine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabul dair verilen karara karşı davalı Kurum vekilince istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
    Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili ile davalı... ...Serv.Otom.San.Tic.Ltd.Şti.vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkette, satış danışmanı olarak 01.01.2006 tarihinde işe başladığını, ilk üç ay sigortasız olarak çalıştırıldığını, 03.03.2006 yılında ise resmi olarak işe başladığını, zamanla terfi ederek satış müdürü olduğunu, 2010 yılından bu yana da satış müdürü olarak çalıştığını ve 08.12.2014 tarihinde işine haksız olarak son verildiğini, müvekkilinin davalı şirkette çalıştığı zaman içerisinde SGK primlerinin tam yatırılmadığını ve SGK kayıtlarına işlenmediğini, bu nedenle müvekkilinin mağdur edildiğini, müvekkilinin SGK bildirimlerinde, işten ayrıldığı 08.12.2014 tarihinden 3 ay öncesine kadar tüm maaşlarının asgari ücret üzerinden gösterildiğini ve primlerinin de asgari ücret üzerinden yatırıldığını, ancak müvekkilinin en son almış olduğu net maaşının prim dahil kasım 2014"te 3.900,00 TL olduğunu, müvekkilinin satış danışmanı, satış şefi ve satış müdürü olarak çalıştığını, asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, çalıştığı süre zarfında Adana İli Vakıfbank...Şubesi ve Garanti Bankası...Şubesinden maaşlarını aldığını, banka kayıtları istendiğinde müvekkilinin gerçek maaşının ve aylık net gelirinin ne kadar olduğunun ortaya çıkacağını ve davalı şirketin SGK bildirimlerinde müvekkilinin aldığı net maaşı sakladığını belirterek davanın kabulü ile davalı şirket tarafından eksik yatırılan SGK primlerinin tespitine ve eksik yatırılan SGK primlerinin müvekkili adına SGK kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    II- CEVAP
    Davalı işveren vekili cevap dilekçesi ile; davayı kabul etmediklerini, müvekkili firmanın, Adana"da yetkili Skoda araç satış ve servis hizmeti yönünden hizmet verdiğini, davacının, müvekkili firmada son olarak satış müdürü olarak görev yapmaktayken müvekkili firmayı, yetkili onayı olmaksızın çek karşılığı araç satışı yaparak, çeklerin karşılıksız çıkması sebebiyle zarar uğrattığını, muvazaalı şekilde başkasının adına kuruyemiş dükkanı açarak kendi namına işlettiğini ve distribütör firmanın müdürlük sınavlarını geçememiş olması ve benzer sebeplerle iş akdinin haklı nedenle sona erdirildiğini, tüm bu yaşanan gelişmeler sonucunda uzun yıllardır süren iş akdinin karşılıklı anlaşmayla son bulması için işverenin çaba gösterdiğini, ancak anlaşma sağlanamadığını, bu gelişmeler sebebiyle de davacının, müvekkili firmayı çeşitli davalarda haksız olarak taraf gösterdiğini, davacının primlerinin gerçeğe ve yasalara uygun olarak gerçek bedeli üzerinden yatırıldığını ve davacının delil olarak mahkemeye bildirdiği bankalara sunulan maaş bildirim yazılarının Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince kredi alınmasını sağlayabilmek için verildiğinin açık olup, resmi ve kendisinin de imzaladığı belgeler karşısında delil sayılamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesi ile; davacının diğer davalının işyerinde 03.03.2006-08.12.2014 tarihleri arasında 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 4 üncü maddesi a bendi kapsamında hizmet akdi ile çalışmasının kurum kayıtlarına işlendiğini, davacının hizmet kayıtlarının diğer davalı işveren ...Otomotiv tarafından kuruma bildirilen prime esas kazançlar esas alınarak kurum kayıtlarına işlendiğini, mahkemece davacının haklı bulunduğu farz edilse bile davanın açılmasında müvekkili kurumun hiçbir kusuru bulunmadığından dolayı esas alacaktan, yargılama giderinden ve vekalet ücretinden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Mahkemece “İlk Derece Mahkemesi tarafından;
    "...Davanın kabulü ile;
    Davacının 2006 yılında yasal asgari ücret üzerinden, 2007 yılında yasal asgari ücretin %25 fazlası, 2008 - 2009 - 2010 yıllarında yasal asgari ücretin %50 fazlası üzerinden ve 2011-08.12.2014 döneminde ise 3.900,00 TL ücret aldığı, son ücretinin asgari ücrete oranlanması ile 4.860,00 TL brüt ücret üzerinden çalıştığı anlaşılmakla, kuruma 165.043,48 TL eksik bildirim yapıldığının TESPİTİ ile eksik yatırılan SGK primlerinin davacı adına SGK kayıtlarına işlenmesine “ karar verilmiştir.
    Davalı kurum vekili istinaf dilekçesi ile; gerekçesiz olarak kararın bozulmasını talep etmiş ve ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılması gerektiği yönünde istinaf sebeplerine dayanmıştır.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Yasanın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davalı Kurum vekili ile davalı şirket vekili kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Hizmet tespitine yönelik davalarda, 5510 sayılı Kanun 86. maddede (506 s. K m. 79), mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamlarının dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu nedenle sigortalının ücretinin ve davalı Sosyal Güvenlik Kurumu’na (Devredilen SSK) davalı işveren tarafından ödenen ve ödenmesi gereken primlerin miktarının belirlenebilmesi amacıyla prime esas kazancın tespitinde, gerçek ücretin esas alınması koşuldur.
    Gerçek ücret; sigortalının kıdemi, yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre ödenmesi gereken ücrettir. Hizmet akdinin tarafları görünüşte bir ücret belirlemiş olabilirler, ancak bu ücret tarafların aralarında kararlaştırdıkları gerçek ücret olmayabilir. Uygulamada bazen taraflar arasında kararlaştırılmış olan gerçek ücret (örneğin SSK primlerini daha az ödemek amacıyla) bordroya yansıtılmamakta, daha düşük (örneğin asgari ücret) gösterilmektedir. Bu gibi durumlarda yargıç tarafından gerçek ücretin saptanması yoluna gidilmelidir (Prof. Dr. S. Süzek, İş Hukuku, 2. Bası, Beta Yayınları, Sy:287).
    Davanın niteliği gereği, çalışma olgusunun her türlü delille ispatlanabilmesine karşılık ücretin ispatında bu denli bir serbestlik söz konusu değildir. Hukuk Genel Kurulu’nun 2005/21-409 E., 2005/413 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 288. (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 200. maddesi) maddesindeki yazılı sınırları aşan ücret alma iddialarının yazılı delille kanıtlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Ücret miktarı HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK 288.(6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. maddesi) maddesinde belirtilen sınırları aşıyorsa, tespiti gereken gerçek ücretin; hukuksal geçerliliğe haiz olarak düzenlenmiş bulunmaları kaydıyla, işçinin imzasının bulunduğu aylık ücreti gösteren para makbuzları, banka kayıtları, ticari defter kayıtları gibi delillerle sigortalının imzasını taşıyan ücret bordroları veya hizmet sözleşmesinde yazılı olan ücretin gerçek olmadığı kanıtlanabilir. Ücretin mevcut delillerle şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi mümkün bulunmayan kimi durumlarda, yapılan iş, hizmet süresi ve diğer belirleyici özellikler belirtilmek suretiyle ilgili meslek örgütlerinden sorulmak suretiyle de belirlenebilir. Meslek örgütlerince bildirilen ücret miktarları tarafları ve mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmayıp, diğer bilgi ve belgelerle de desteklenmeleri gerekir.
    Yazılı delille ispat sınırın altında kalan miktar için yine HMK’nun Geçici 1. maddesinin ikinci fıkrası delaletiyle HUMK’nun 289. maddesi gereğince tanık dinletilebilir. Tespiti istenen miktar sınırı aşıyor olsa bile varlığı iddia edilen çalışmanın öncesine ve sonrasına ait yazılı delil başlangıcı sayılabilecek belgeler bulunuyorsa tanık dinletilmesi mümkündür.
    Davacı,davalı işyerinde 03.03.2006 tarihinde satış danışmanı olarak işe başladığını, zamanla terfi ederek satış şefi,sonrasında satış müdürü olduğunu, 2010 yılından iş akdinin sona erdiği 08.12.2014 tarihine kadar satış müdürü olarak çalıştığını,iş akdinin sona erdiği tarihten 3 ay öncesine kadar tüm dönem ücretlerinin asgari ücret düzeyinde gösterildiğini ve primlerinin de buna göre yatırıldığını,Kasım 2014 ücretinin prim dahil net 3.900 TL olduğunu belirterek eksik yatırılan SGK primlerinin tespiti ve eksik yatırılan SGK primlerinin davacı adına SGK kayıtlarına işlenmesi talepli açılan eldeki davada; Mahkemece, davacının 2006 yılında yasal asgari ücret üzerinden, 2007 yılında yasal asgari ücretin %25 fazlası, 2008 - 2009 - 2010 yıllarında yasal asgari ücretin %50 fazlası üzerinden ve 2011-08.12.2014 döneminde ise 3.900,00 TL ücret aldığı, son ücretinin asgari ücrete oranlanması ile 4.860,00 TL brüt ücret üzerinden çalıştığı anlaşılmakla, kuruma 165.043,48 TL eksik bildirim yapıldığının tespiti ile eksik yatırılan SGK primlerinin davacı adına SGK kayıtlarına işlenmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
    Yukarıdaki yasal düzenleme ve açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde; çalışmanın geçtiği prime esas kazanç tutarlarının tespiti yönünden dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler kapsamında toplanan delillere göre yukarıda açıklandığı şekilde ücretin belirlenmeksizin hüküm kurulduğu anlaşılmıştır.
    Ayrıca Mahkemenin ,kabule dayalı, davacının çalışma süresi geçtikçe kıdemine göre ücretinin yükseltilmesi şeklindeki yönteme göre prime esas kazancını belirlemiş olması hatalıdır.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O hâlde, davalı Kurum vekili ile davalı şirket vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Adana Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK"nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, fazla alınan temyiz harcının istek halinde davalı şirkete iadesine, 29/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi