
Esas No: 2013/2075
Karar No: 2013/6907
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/2075 Esas 2013/6907 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili ve davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, Basansarnıç Köyü 102 ada 583 parsel sayılı 9580991,97 m² yüzölçümündeki taşınmazın kadastro sırasında orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiş ise de, 26129 m²"lik bölümün orman sayılmayan yerlerden olduğu iddiasıyla bu kısmın tapusunun iptaliyle müvekkili adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından esasa, Hazine vekili tarafından ise vekâlet ücretine yönelik temyiz edilmiştir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemece işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, çekişmeli 102 ada 583 nolu parselin, Nevşehir Kadastro Mahkemesinin 2007/141 E. sayılı dosyasında davalı olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, eldeki bu davayı, 28/04/2010 tarihinde açmıştır. Somut olayda; eldeki davanın açıldığı tarihte, aynı parsel hakkında kadastro mahkemesinde görülmekte olan bir dava (derdest) bulunduğuna göre, eldeki bu dava, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi anlamında derdest davaya katılmadır. 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince tespitten önceki haklara dayanılarak aslî müdahil olarak davaya katılan kişilerle ilgili olarak uyuşmazlıkları çözümleme görevi kadastro mahkemelerine aittir.
Görev konusu kamu düzeniyle ilgili olduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen nazara alınması gerekir. Bu durumda; mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.