8. Hukuk Dairesi 2017/353 E. , 2017/1163 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kiralananın Tahliyesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı 13.07.2015 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile 05.05.2015 tarihli kira alacağı 20.000,00 TL, 01.06.2015 tarihli kira alacağı 50.000,00 TL ve 01.07.2015 tarihli kira alacağı 20.000,00 TL olmak üzere toplam 90.000,00 TL kira alacağının faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı borçluya ödeme emri 15.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı kiracının takibe itiraz etmemesi üzerine takip kesinleşmiştir.
Davacı, İcra Mahkemesi"ne başvurarak tahliye talebinde bulunmuştur.
Dava dilekçesi ve duruşma gününü bildirir tebligat davalının daimi işçisi sıfatıyla Necmettin Başkaya imzasına tebliğ edilmekle birlikte, davalı cevap dilekçesi vermediği gibi duruşmaya da katılmamıştır. Mahkemece, borçlu takibe itiraz etmediği gibi 30 günlük yasal süre içerisinde takip konusu kira borcunu da ödemediği, bu nedenle temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen icra takibi nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere HMK"nun hukuki dinlenilme başlıklı 27.maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi haklarıyla bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için Kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez.
Hukuki dinlenme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa"nın 36. maddesiyle düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına olanak tanınması ilkesinin, doğal bir sonucudur. Aynı zamanda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6.maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının da en önemli unsurudur. Savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasası"nın 36.maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, Mahkemece davalı taraf, dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmeden hüküm verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Tebligat Kanunu"nun 17. maddesine göre, belli bir yerde devamlı olarak meslek ve sanatını yapanlar, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur ve işçilerinden birine yapılır.
Somut olayda; davalı ...’a gönderilen dava dilekçesi ve duruşma günü “daimi işçisi Necmettin Başkaya” imzasına tebliğ edilmiş olup, davalı tarafından böyle bir işçisi bulunmadığı gerekçesiyle tebligata itiraz edilerek, dosyaya SGK Genel Müdürlüğü sigortalı hizmet listesi kayıtları sunulmuştur. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup, Hakim tarafından re’sen her aşamada dikkate alınmalıdır. Buna göre, mahkemece davalıya dava dilekçesi tebliğine ilişkin tebligat parçasında ismi geçen “Necmettin Başkaya”nın davalı yanında çalışıp çalışmadığı araştırılarak, sonucuna göre taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi zorunlu olup, kararın açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK"nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.02.2017 tarihinde oybirliğiylea karar verildi.