12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/9902 Karar No: 2010/23326 Karar Tarihi: 14.10.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/9902 Esas 2010/23326 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/9902 E. , 2010/23326 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara 7. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 25/02/2010 NUMARASI : 2010/196-2010/212
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlattığı takibe karşı borçlu tarafça icra mahkemesine yapılan başvuruda, senetlerin sözleşmeye bağlı olarak verildiği bu nedenle illetten mücerret olmadığı ayrıca da takip tarihi itibariyle muaccel olmadıkları ileri sürülmüştür. İcra mahkemesince senetlerin sözleşmeye (şarka) bağlı olarak verildiğinden bahisle takibin iptaline karar verilmiş ise de; incelenen 12.12.2009 tarihli sözleşmeler ve ek sözleşme adı altındaki belgelerin incelenmesinde sözleşmede belirtilen senetlerin ödeme vasıtası olarak verildiği her ne kadar taraflar ve senetlerin tanzim tarihi ile sözleşmeler örtüşmekte ise de bonoların şarta bağlanmadığı görülmüştür. Kaldı ki; hazır beton sözleşmesine ilişkin olarak yapılan ek sözleşmede muacceliyet koşulu yer almış ise de, takip dayanağı bonoların 15000 TL bedelli olarak düzenlendiği bu nedenle 12.12.2009 tarihli Nervürlü inşaat demiri satış sözleşmesi ve 12.12.2009 tarihli hazır beton satış sözleşmesinde belirtilen senetlerden ayrı olmadığı tespit edilmekle mahkemece borçlu itirazının yukarıda açıklanan nedenlerle takip tarihi itibari ile muaccel olan 25.01.2020 vade tarihli 15000 TL bedelli senet dışındaki diğer bonolarla ilgili olarak takibin iptaline karar verilmesi yukarıda açıklanan nedenlerle sonuç itibariyle doğrudur.Ancak dayanak bonolar sözleşmelerle irtibatlandırılmayacağından takip tarihinde muaccel olan 25.01.2010 vadeli 15000 TL"lik senetle ilgili olarak da takibin iptaline karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.