8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/7355 Karar No: 2011/7276 Karar Tarihi: 19.12.2011
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7355 Esas 2011/7276 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava bir taşınmazın tescili ile ilgilidir. Davacı, taşınmazın kendisine ait olduğunu iddia ederek tescilini istemiştir. Hazine ve diğer davalılar ise davanın reddini savunmuşlardır. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar vermiş, Hazine vekili ise bu kararı temyiz etmiştir. Yargıtay, mirasçıların ve intikal biçiminin araştırılması gerektiğini belirtmiş ve mahkemenin bu konuda yeterince inceleme yapmadığına karar vermiştir. Davacının taşınmazı kendisine devredenin zilyetlik süresini kendisine ekleyebileceği belirtilerek muris veya mirasçıları tarafından açılmış başka tescil davası bulunup bulunmadığının araştırılması istenmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri, TMK'nun 996. maddesi, 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleridir.
8. Hukuk Dairesi 2011/7355 E. , 2011/7276 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile birleşen davanın davacısı davalı Hazine ve davalı ... aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.06.2010 gün ve 674/445 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi birleşen davanın davacısı davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı ... vekili, kadastro çalışmaları sırasında taşlık olarak tespit dışı bırakılan dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı yaklaşık 100 dönüm yüzölçümünde bulunan taşınmazı imar-ihya ve zilyetlik nedenlerine dayanarak müvekkili adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı-birleşen davanın davacısı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, davalı ... davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş, hüküm yalnızca Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazla ilgili olarak Dairenin 25.6.2009 tarih 2009/1993 Esas, 2009/3348 Karar sayılı bozma ilamında; dava konusu taşınmazın davacıya babası ...’dan kaldığı, onun ölümü ile İbrahim’in zilyet olduğuna işaret edilmiş, davacıya taşınmazın intikal biçimi, kendisinden başka muris ...’ın mirasçısının bulunup bulunmadığı, mirasçılar arasında taksim yapılıp yapılmadığı hususlarının araştırılması istenmiş, ancak mahkemece, bu konuda inceleme yapılmamıştır. Muris Fermanın 21.01.2009 tarihinde öldüğü, geriye eşi Adile ile davacı ...’den başka on mirasçı daha bıraktığı Dairece getirtilen nüfus kayıt tablosundan anlaşılmıştır. Bu nedenle dava konusu taşınmazın ...’dan davacıya ne şekilde intikal ettiği şahitlerden sorulup araştırılmalıdır. TMK.nun 996. maddesine göre davacının taşınmazı kendisine devredenin zilyetlik süresini, kendi süresine ekleyebileceğinden, önceki zilyet Ferman’ın hukuki hakları davacıya intikal edecektir. Aynı şekilde davacının TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre kendinden önceki zilyedin, zilyetlik yoluyla iktisap ettiği taşınmazların miktarı kendisi bakımından bağlayıcı olacaktır. Mahkemece yapılacak iş; dava konusu taşınmazın muristen davacıya ne şekilde intikal ettiğini şahitlerden sormak; mirasen intikal ve taksim yoluyla veya murisin sağlığında satış veya hibe suretiyle kalmış ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine göre önceki zilyedin zilyetlik yoluyla iktisap ettiği taşınmazlar bulunup bulunmadığını Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden sormak, ayrıca muris veya mirasçıları tarafından açılmış başka tescil davası bulunup bulunmadığını Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sormak; şayet taşınmaz muristen kalmış, ancak taksimen davacıya intikal etmemiş ve halen murisin terekesi kapsamında ise davacının taşınmazın tek başına kendi adına tescilini dava edemeyeceği düşünülüp davanın reddine karar vermek olmalıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı birleşen davanın davacısı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulüyle usul ve kanuna aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK. ya 31.03.2011 tarih 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA 19.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.