15. Ceza Dairesi 2014/2509 E. , 2016/5511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
HÜKÜM : 1-Sahtecilik suçundan; TCK’nın 204/1 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
2-Dolandırıcılık suçundan; TCK’nın 158/1-f-son, 52/4 ve 53. maddeleri uyarınca mahkûmiyet
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafi tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanığın, aralarında ticari ilişki bulunan ..."dan ele geçirdiği ... şubesine ait boş çek yaprağını onun imzasını taklit ettirerek kendi şirketi lehine 25.07.2008 keşide tarihli ve 24.300,00 TL bedelli olarak doldurup keşide ettirdikten sonra borcundan dolayı ...ye verdiği, ... İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/87 ve ... Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2009/76 esas sayılı dosyalarında yaptırılan bilirkişi incelemelerinde, çekteki keşideci imzasının şikâyetçilerden ..."a ait olmadığının tespit edildiği, soruşturma sırasında yaptırılan bilirkişi incelemesinde ise, birinci ve ikinci ciranta bölümündeki imzaların sanığa ait olduğunun belirlendiğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, suça konu çeki ...’nın verdiğini, onun ya da kendi şirketlerinin keşideci olduğu hiçbir çekte sorun çıkmadığını, ancak müşteri çeklerinde bu şekilde sıkıntılar yaşadıklarını belirterek suçlamaları kabul etmemesi ve tanık ...’nın savunmayı doğrular şekilde suça konu çekin kendisi tarafından şikayetçi ...’un rızasıyla kardeşi ...’ın imzalamasını söylemesi üzerine düzenlediğini, sonrasında ticari ilişki nedeniyle sanığa verdiğini belirtmesi ve UYAP ortamından yapılan incelemede, ... ile ..’nın aynı çek karnesini kullandıklarını gösterir dosyalarının bulunduğunun anlaşılması ile sanığın çeki verdiği sırada ... tarafından düzenlenmiş görünen fatura ibraz edilmesi ile sözleşmenin, çekin verilme tarihinden çok daha önce düzenlenmiş olması hususları birlikte değerlendirildiğinde, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, öncelikle tanığın ifadesinde belirtmiş olduğu ... , ... ve ...’ün ifadelerine başvurulup, suça konu çekin ...’un bilgisi dahilinde ... tarafından düzenlendiğini bilip bilmedikleri, bu sırada sanığın da yanlarında olup olmadığı, çekin ticari ilişki karşılığında mı verildiği hususlarının sorulması ile tanık ..’nın sanıkla aralarında süregelen ticari ilişkinin bulunduğunu, bu nedenle açık hesap usulü çalıştıklarını belirtmesi de dikkate alındığında, aralarında çekin verildiği sırada veya öncesinde ticari ilişkilerini gösterir ticari defter, kayıt ve fatura ve benzeri belgelerinin istenilmesi, yine ... tarafından 24.300,00 TL tutarında fatura düzenlenip düzenlenmediğinin ... ve sanığa ait şirket kayıtlarından araştırılması ile tanık ... tarafından verilen başka çeklerle ilgili soruşturma dosyasının bulunup bulunmadığının araştırılması yanı sıra çekin ön yüzünde yer alan yazı ve imzaların sanık, şikayetçi ..., ... ya da ... tarafından düzenlenip düzenlenmediği konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak, sanığın suça konu çekin sahte olduğunun bilerek kullanıp kullanmadığının kesin olarak açıklığa kavuşturulması ile kıymetli evrak tevdi formundan, 22.04.2008 tarihinde verilen çekin, alacaklarının ödenmemesi veya herhangi bir ihtilaf sebebiyle tahsil edilerek borca mahsup amacıyla verildiğinin belirtilmesi nedeniyle ... şirketi Hizmetleri A.Ş’den sanıkla yapılan sözleşme ve varsa ek sözleşmelerinin (limit artırımına ilişkin) istenilmesi ile paranın verildiğine dair muhasebe ve banka hesap kayıtlarının getirtilerek, suça konu çekin önceden doğan borç karşılığında mı yoksa parayı alabilmek amacıyla mı verildiğinin kesin olarak tespit edilmesinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken, TCK’nın 158/1-f-son maddesine göre adli para cezasının, aynı kanunun 52. maddesi uyarınca, elde edilen haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel gün birim sayısı üzerinden belirlenip, artırım ve indirimlerin yapılmasından sonra elde edilen sonuç gün birim sayısının, 20-100 TL arasında tespit edilecek bir gün karşılığı para miktarı ile çarpılması suretiyle tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle para cezasının yanlış hesaplanması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.