15. Ceza Dairesi 2014/2507 E. , 2016/5510 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanık hakkında hükmolunan ceza miktarına nazaran, sanık müdafi tarafından yapılan duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken CMUK"un 318. maddesi uyarınca reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Sanık ..."nin, borçlusu ..., alacaklısı ... olan 3 Mayıs 2010 düzenleme tarihli ve 97.000 TL bedelli olacak şekilde sahte olarak düzenlediği senedi, icra takibine koymak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın aşamalardaki tüm savunmalarında, şikayetçinin kendisine ev satmak istediğini söylediği için ona inandığını, sonrasında parayı ona vermesine rağmen tapuda işlem yaptıramadıklarını, ardından bankaya gittiklerinde evin üzerinde ipotek olduğunu, birkaç gün içerisinde bu problemin giderileceğini söylediğini, durumdan rahatsız olması üzerine şikayetçinin kendisine bilgisayar çıktısı senedi yanında imzalayarak aldığı para yerine verdiğini, şirketlerin artık bu şekilde bilgisayar çıktısı senetleri kullandıklarını, bu yöntemin daha kolay olduğunu belirtmesi nedeniyle onun verdiği senedi kabul ettiğini belirterek suçlamaları kabul etmemesi yanı sıra .... Polis Laboratuvarı tarafından düzenlenen 19.01.2010 günlü raporda, senette bulunan ... adına atılı bulunan imzanın şikayetçi tarafından atılıp atılamadığının tespit edilemediğinin belirtilmesine rağmen, ... İcra Mahkemesi’nin ....-.... sayılı dosyasında, iki farklı grafoloji ve sahtecilik uzmanı tarafından hazırlanan 26.04.2011 ve 15.06.2011 tarihli raporlarda, senetteki imzanın şikayetçinin eli ürünü olduğunun bildirilmesi ile sanık hakkında benzer suçlamaları yapan tanıklarla katılanın önceye dayalı tanışıklıklarının bulunduğunun dosya kapsamından anlaşılması karşısında; öncelikle söz konusu icra mahkemesi dosyası getirtilerek denetime elverişli olacak şekilde bu dosya arasına alınması ile raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için her iki dosyanın bir kül halinde ... Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek, suça konu belgedeki imzanın, katılan ya da sanık tarafından oluşturulup oluşturulmadığı ile senetteki yazı ve rakamların sanık ya da katılanın eli ürünü olup olmadıkları ve katılanın başka bir belgede kullandığı ıslak imzadan yararlanmak suretiyle senedin sahte olarak oluşturulup oluşturulmadığı ve sahte olarak oluşturulmuşsa iğfal kabiliyetine haiz olup olmadığı konularının açıklığa kavuşturulması, yine sanığın savunmalarında, hukuki ilişki çerçevesinde şikayetçiden alacaklı olduğu için senedin kendisine verildiğini belirtmiş olması nedeniyle şikayetçiyle öncesinde tanışıklıklarının bulunup bulunmadığının tespiti amacıyla sanığın Ulusal Medikal isimli firmada çalışıp çalışmadığı ile şikayetçinin bu firmayla alışverişinin bulunmadığı ve şikayetçi ile aralarında ticari ilişki bulunup bulunmadığının belirlenmesi sonucunda, senedin sahte olup olmadığı, sahte ise iğfal kabiliyetinin bulunup bulunmadığı ile TCK’nın 159 ve 211. maddeleri kapsamında kalıp kalmadığının kesin olarak tespitinden sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 30.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.