10. Ceza Dairesi 2021/4002 E. , 2021/10861 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : DİYARBAKIR Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : a) Mahkûmiyet; Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/01/2020 tarihli 2017/254 esas ve 2020/98 sayılı kararı
b) Sanık ... hakkında düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddi ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında istinaf başvurusunun esastan reddi; Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin 12/11/2020 tarihli 2020/833 esas ve 2020/714 sayılı kararı
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler sanıklar müdafileri ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
Sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafileri süresinde duruşma talebinde bulunmuş ise de; dosya kapsamı dikkate alınarak 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesinin 1. fıkrası uyarınca sanıklar hakkındaki inceleme takdiren duruşmasız olarak yapılmıştır.
A- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında verilen hükümlerin incelenmesinde:
CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanıklar müdafileri ve sanık ..."in dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükümlerin hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede,
Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin ... için 03/10/2016, 21/10/2016, 23/10/2016, 06/05/2017; ... için 21/10/2016, 22/10/2016, 23/10/2016; ... için 23/10/2016 olarak ayrı ayrı yazılması yerine "03/10/2016 - 06/05/2017 tarihleri arası" olarak yazılması mahkemesince düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilmiştir.
TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Yasa ile yapılan değişikliklerin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ilk derece mahkemesince kurulan hükmün düzeltilerek istinaf başvurusunun esastan reddine ve sanıklar ... ile ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan ilk derece mahkemesince kurulan hükümlere ilişkin istinaf başvurusunun eleştirili esastan reddine dair Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesinin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanıklar müdafileri ve sanık ..."in yerinde görülmeyen temyiz isteklerinin CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
B- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık müdafiinin dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, sanık için 14/10/2016, 21/10/2016, 22/10/2016, 23/10/2016, 30/10/2016 olarak ayrı yazılması yerine "03/10/2016 - 06/05/2017 tarihleri arası" olarak yazılması,
2- Sanık ..."nun, 14/10/2016 tarihinde yaşı küçük ..."ye ve ..."e uyuşturucu madde sattığı; 21/10/2016 tarihinde, sanıklar ... ile ... tarafından uyuşturucu madde paketlendiği ve bu esnada gelen ..."a sanık ... tarafından uyuşturucu madde satıldığı aşamada etrafı kontrol ederek gözcülük yaptığı; 22/10/2016 tarihinde, sanık ..."ün, ..."a uyuşturucu madde sattığı sırada etrafı kontrol ederek gözcülük yaptığı; 23/10/2016 tarihinde, sanık ..."in işareti üzerine sanık ..."ün ..."a uyuşturucu madde sattığı sırada etrafı kontrol ederek gözcülük yaptığı; 30/10/2016 tarihinde ise, sanık ..."ın, ..."e uyuşturucu madde satma eyleminden sonra, sanık ..."dan uyuşturucu madde almaya gelen kimliği bilinmeyen (X2) şahsa ..."ın uyuşturucu madde satacağı sırada, ..."ı polise karşı uyarıp gözcülük yaptığı; 21/10/2016, 22/10/2016, 23/10/2016, 30/10/2016 tarihli eylemlerin TCK"nın 39/2-c maddesi uyarınca suçun işlenmesine yardım olduğu sabit görülmüştür.
Türk Ceza Kanunu"nda suça iştirak, faillik ve şerikliği kapsayan bir kavram olarak kabul edilmiştir. Ancak şeriklik, azmettirme ve yardım etmeyi kapsamaktadır. İştirak halinde işlenen suçlarda, failler ile şerikler arasında cezalandırma bakımından ayrım yapılmıştır; doktrinde de şerik bir suçun işlenişine katılan fakat gerçekleştirmiş olduğu katkıyla suçun kanuni tanımında yer alan eylem (fiil) üzerinde hakimiyet kuramayanlar biçiminde tanımlanmaktadır.
TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanması için müşterek faillerin "aynı yönde" hareket etmeleri ve bir olay üzerinde aynı amaç doğrultusunda üç sanığın da iradelerinin TCK"nın 37. maddesi kapsamında birleşmesi gerektiğinden; 21/10/2016, 22/10/2016, 23/10/2016, 30/10/2016 tarihlerinde sanığın gözcülük yapmak suretiyle TCK"nın 39/2-c maddesi uyarınca suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığı, diğer bir ifadeyle diğer sanıklarla aynı amaç doğrultusunda hareket etmediği, her bir sanığın kendi nam ve hesabına hareket ettiği anlaşıldığından; diğer sanıklarla birlikte üç kişi olacak şekilde aynı yöndeki irade doğrultusunda TCK"nın 37. maddesinin uygulanmasını gerektirir nitelikte "fail" sıfatı ile gerçekleştirdiği bir eylemi bulunmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 188/3. maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
3- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
C- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık müdafiinin dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, sanık için 21/10/2016, 22/10/2016, 03/11/2016 ve 07/11/2016 olarak ayrı yazılması yerine "03/10/2016 - 06/05/2017 tarihleri arası" olarak yazılması,
2- Sanık ..."in, 21/10/2016 tarihinde, sanıklar ... ile ... tarafından uyuşturucu madde paketlendiği ve bu esnada gelen ..."a sanık ... tarafından uyuşturucu madde satıldığı aşamada etrafı kontrol ederek gözcülük yaptığı; 22/10/2016 tarihinde, sanık ..."ün, ..."a uyuşturucu madde sattığı sırada etrafı kontrol ederek gözcülük yaptığı; 03/11/2016 tarihinde sanık ... hakkında gerçekleştirilen teknik araçlarla izleme sırasında ..."e uyuşturucu madde sattığı; 07/11/2016 tarihinde yaşı küçük ..."e uyuşturucu madde sattığı; 21/10/2016 ve 22/10/2016 tarihli eylemlerin TCK"nın 39/2-c. maddesi uyarınca suçun işlenmesine yardım olduğu sabit görülmüştür.
Türk Ceza Kanununda suça iştirak, faillik ve şerikliği kapsayan bir kavram olarak kabul edilmiştir. Ancak şeriklik, azmettirme ve yardım etmeyi kapsamaktadır. İştirak halinde işlenen suçlarda, failler ile şerikler arasında cezalandırma bakımından ayrım yapılmıştır; doktrinde de şerik bir suçun işlenişine katılan fakat gerçekleştirmiş olduğu katkıyla suçun kanuni tanımında yer alan eylem (fiil) üzerinde hakimiyet kuramayanlar biçiminde tanımlanmaktadır.
TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanması için müşterek faillerin "aynı yönde" hareket etmeleri ve bir olay üzerinde aynı amaç doğrultusunda üç sanığın da iradelerinin TCK"nın 37. maddesi kapsamında birleşmesi gerektiğinden; 21/10/2016 ve 22/10/2016 tarihlerinde sanığın gözcülük yapmak suretiyle TCK"nın 39/2-c. maddesi uyarınca suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığı, diğer bir ifadeyle diğer sanıklarla aynı amaç doğrultusunda hareket etmediği, her bir sanığın kendi nam ve hesabına hareket ettiği
anlaşıldığından; diğer sanıklarla birlikte üç kişi olacak şekilde aynı yöndeki irade doğrultusunda TCK"nın 37. maddesinin uygulanmasını gerektirir nitelikte "fail" sıfatı ile gerçekleştirdiği bir eylemi bulunmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 188/3. maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
3- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,
D- Sanık ... hakkında verilen hükmün incelenmesinde:
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık müdafiinin dilekçesindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönlerine ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede,
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
1- Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin, sanık için 22/10/2016, 23/10/2016 ve 30/10/2016 olarak ayrı yazılması yerine "03/10/2016 - 06/05/2017 tarihleri arası" olarak yazılması,
2- Sanık ..."ın, 22/10/2016 tarihinde, sanık ..."ün, ..."a uyuşturucu madde sattığı sırada etrafı kontrol ederek gözcülük yaptığı; 23/10/2016 tarihinde ..."e uyuşturucu madde sattığı; 30/10/2016 tarihinde yaşları küçük ... ile ..."a uyuşturucu madde sattığı; 22/10/2016 tarihli eylemin TCK"nın 39/2-c. maddesi uyarınca suçun işlenmesine yardım olduğu sabit görülmüştür.
Türk Ceza Kanununda suça iştirak, faillik ve şerikliği kapsayan bir kavram olarak kabul edilmiştir. Ancak şeriklik, azmettirme ve yardım etmeyi kapsamaktadır. İştirak halinde işlenen suçlarda, failler ile şerikler arasında cezalandırma bakımından ayrım yapılmıştır; doktrinde de şerik bir suçun işlenişine katılan fakat gerçekleştirmiş olduğu katkıyla suçun kanuni tanımında yer alan eylem (fiil) üzerinde hakimiyet kuramayanlar biçiminde tanımlanmaktadır.
TCK"nın 188/5. maddesinin uygulanması için müşterek faillerin "aynı yönde" hareket etmeleri ve bir olay üzerinde aynı amaç doğrultusunda üç sanığın da iradelerinin TCK"nın 37. maddesi kapsamında birleşmesi gerektiğinden; 22/10/2016 tarihinde sanığın gözcülük yapmak suretiyle TCK"nın 39/2-c. maddesi uyarınca suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunarak icrasını kolaylaştırdığı, diğer bir ifadeyle diğer sanıklarla aynı amaç doğrultusunda hareket etmediği, her bir sanığın kendi nam ve hesabına hareket ettiği anlaşıldığından; diğer sanıklarla birlikte üç kişi olacak şekilde aynı yöndeki irade doğrultusunda TCK"nın 37. maddesinin uygulanmasını gerektirir nitelikte "fail" sıfatı ile gerçekleştirdiği bir eylemi bulunmadığı halde sanık hakkında TCK"nın 188/3. maddesi uyarınca belirlenen ceza üzerinden TCK"nın 188/5. maddesi uyarınca artırım yapılarak fazla cezaya hükmedilmesi,
3- TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanunla yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA,28/02/2019 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Batman 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmesine, hükmolunan hapis cezasının süresi ile tutuklama tarihine göre, sanık ... hakkındaki tahliye talebinin reddine, 27.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.