23. Ceza Dairesi 2016/3519 E. , 2016/3997 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : TCK"nın 204/1, 62, 53/1. maddeleri ile CMK"nın 231/5. maddesi gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılması, TCK"nın 158/1-f-son, 62, 53/1, 52. maddeleri gereğince 2 yıl 6 ay hapis ve 100.000 TL adli para cezası
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın yokluğunda verilen karara ilişkin sorgusunda bildirdiği adrese yapılan tebligatın adres bildirmeden ayrıldığından tebliğ edilememesi ve mahkemece MERNİS adresi bulunmaması nedeniyle, kararın UYAP sistemindeki adresine 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre 12.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği, bu adresin sanığın MERNİS adresi olmadığı ve sorgusunda belirttiği adresine de 7201 sayılı Kanun"un 35/2. maddesi uyarınca bir tebligat düzenlenmediği anlaşıldığından, 09/12/2015 tarihli temyiz dilekçesinin öğrenme üzerine verildiğinin kabulü ile tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmeyerek yapılan incelemede;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen kararın incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanun"un 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından, CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma,
başvuran sanığın haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için, dosyanın incelenmeksizin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2- Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan verilen kararın incelenmesinde;
Sanığın katılan ..."a ait suça konu çeki bir şekilde ele geçirdiği ve 02.08.2008 tarihinde hamili kendisi olacak şekilde 50.000 TL tutarında düzenleyip katılan şirkete verdiği, çekin bankaya ibrazında ödeme yasağı olduğunun ve karşılığının da bulunmadığının anlaşıldığı, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
a) Sanığın savunmasında katılan şirket yetkilisi ... ile aralarında bazı alışverişler olduğunu, karşılığında demir vermek üzere kendisinden para aldığını, demir fiyatları artınca demir veremediği gibi parasını da ödeyemediğini, bunun üzerine hatır çeki olarak aldığı suça konu çeki verdiğini ifade ettiği, katılan şirket vekilinin 09.01.2009 tarihli şikayet dilekçesinde sanığın katılan şirkete olan borçlarına karşılık ödeme yapmak üzere çeki ciro ederek verdiğinin belirtildiği, katılan şirket ortağı ..."ın soruşturma aşamasında 20.10.2011 tarihinde alınan beyanında sanığa çimento ve demir almak için para verdiklerini, ancak sanığın kendilerine belirtilen malzemeleri veremediğini, daha önce verdikleri paranın yerine suça konu çeki aldıklarını ifade ettiği, tüm dosya kapsamına göre çekin önceden doğan bir borca karşılık olarak verildiği, suça konu sahte çekin önceden doğmuş bir borç nedeniyle verilmesi karşısında; unsurları itibariyle oluşmayan nitelikli dolandırıcılık suçundan beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yasal olmayan gerekçeyle yazılı şekilde mahkumiyet karar verilmesi,
b) Kabule göre de;
1) 5237 sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Bu açıklama kapsamında sonuç adli para cezasının gün karşılığı belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan haksız elde olunan menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle karar verilmesi,
2) TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş olup sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.